Bir film şeridi gibi geçer geçmiş günlerin ,
Gözlerinin önüne serilir tüm yaşadıkların,
Çocukluk günlerindeki sıkıntılı günlerin,
Bir balçığın içinden kurtulurmuşçasına,

Ergenlik çağına vakurla merhaba derken,
Korkulara meydan okuyan delikanlılığında,
Ayakların yere değmez pembe bulutlarda,
Yol alır uçar bir martının kanat çırpışında,

Yılların şırıl şırıl şelaleden akan bir su misali,
Akıp giderken,saçlarına ilk ak düştüğü,
Yaşına derinden bir ah çeker yanarsın,
Cız eden yaralı yüreğindeki keşkelerini,

Yaşam sofrasının potasında eritirken,
Tüm sevdiklerinin yaraladığı yüreğine,
Tuz basarsın unutmaya çalışsan da,
Bir kalemde siler atar unutursun,

Yeter ki siz mutlu olun diyerek susar,
Sesiz kalır,buğulu gözlerinle yalnızca,
Geçmişe trenini kaçıran bir yolcu gibi,
Sitemle yalnızca uzaktan el sallarsın.