2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
811
Okunma

Şehrin bir yakasında
Kaloriferli bir evin sıcacık odasında
Keyfini çatan,yan gelip yatan
Ya da şömine karşısında çayını yudumlayan
Yemek, içmek için derdi tasası olmayan
Gardrobunda alabildiğince giyecek
Buz dolabında istediğince yiyecek
Altında arabası, katı, yatı villası
Yediğini yiyip yemediğini çöpe atan
Sabah kahvaltısını bir sabah Paris’te
Diğer sabah Londra da yapan
Çocuğunun harçlığı asgari ücret kadar olan
Gelecek derdi olmayıp, yokluktan anlamayan
Bu şehrin yükü olan insanları…
Bir de şehrin diğer yakası
Şu dondurucu soğuğa inat edercesine
Yalın ayak yarı çıplak dolaşan insanlar
Bir parça yiyecek bulabilmek için
Çöplükte aranıp duran garibanlar
Ya pazar yerinde pazar tezgahlarının
Kaldırılmasını saatlerce bekleyip
Arta kalanları poşetine dolduranlar
Sobasını yakmak için odun kömür bulamayıp
Sokağa atılan kırık kasaları toplayanlar
Gelecekten umutsuz, hayalleri yok olmuş
Yatacak yeri olmayan, belki de çatısı damlayan
Yaşam mücadelesinden başka amacı olmayan
Bu şehrin yükünü taşıyan insanları…
Dışarıda lapa, lapa kar yağarken
Soğuk bir kış akşamında işte iki yakamız
İki yaka bir araya gelir mi bilmem
Bir birini anlar mı hiç, o da belli değil
Ne zaman bu iki yaka bir birini iyi anlar
Ve bir birinin elinden sıkıca tutarsa
İşte o zaman huzur bulur toplumumuz
İşte o zaman sonsuza dek sürer yolculuğumuz.
Ferhat GÜNAYDIN
Giresunlu Eğitimci Şair
13.01.2013
5.0
100% (1)