Efendim,

Uzun lafın kısası!

İnsanlar,

Adına ne derse densin,

İki türlü yönetilir;


Biri;

Oy! ile


Diğeri;

’Ben sizin,

Babanızım!

Ben ne dersem,

O olur’


Oy! ile yönetimlerde,

Adı üzerinde,

Gel bizi,

Bir güzel oy!

Derin,

Mesajı da vardır!


Diğerinde ise

Kardeşim,

Bu iş,

Bizim işimiz!

Bu işe asla kafa yorma!

Otur-otur!

Kalk-kalk!

İşte o kadar!


Biz gücümüzü;

Babamızın şeyinden alıyoruz!


Allah’ın bana verdiği akıl ile

Ben diyorum ki

Her şeye rağmen,

Oyulmak güzel bir şey!


Baktın olmuyor,

Değiştirirsin,

Boyacını,

Sandık ile beraber!


Dersin ki

Ya

İyi adam ama

Güzel göz boyayamıyor!


Diğerinde ise

Ha bire,

Şeyini şey ettiğiminin,

Şeyleri olacak,

Bu şeylerden biri de

Başımıza,

Kral’ım,

Sen çok yaşa!


Bu değirmenin suyu,

Nereden geliyor denmeden,

Kimseye hesap vermeden,

Son derece lüks yaşanacak,

Görenleri parmak ısırtacak,

Hayretler içinde bırakacak,

Saraylar yapılacak,

Sonra

Bunlar müze olarak halka açılacak!

Halk ta

Aslında

Kaz gibi yolunduğunu düşünmeden,

Vay be!

Amma da zevkli adammış!

Neler yaptırmış?

Neler!...

Diyecek.


Bana da

Verin o paraları,

Görün bakalım,

Ben neler yaptırıyorum?


Efendim,

Demokrasi havarisi,

Bazı gelişmiş ülkeler,

Demokrasi diyor,

Başka bir şey demiyor,


Yani

İstiyorlar ki

Her ülke,

Sandık ile tanışsın!

Valla

Bence de öyle!


Gerçekten,

Samimi iseler,

Bu işin,

Kolayı var!


BM nezdinde,

Bir karar çıkarın,

Deyin ki

Üç ila beş yıl içinde,

Tüm ülkeler,

Oy ile yönetilir hale gelecek!

Buna geçemeyen,

Ülkelere,

Yaptırım uygulanacak!


Hadi bakalım,

Görelim sizi!