7
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3285
Okunma

aylardan Aralık’tı
ve ayazdı sabah
ve buz gibiydi rüzgâr:
âdeta jilet gibi kesiyordu insanın yüzünü
gözler, kuytunun en karanlığına çekilmişti o sabah
ama,
gözlerin
O, iri iri bakan gözlerin
sıcacık renklere açıktı hep
siyaha hiç yer yoktu tebessümünde
O an,
seninle büyüdü yüreğim ,parmakların elimde hapisken..
Seninle ruhumdaki güz sarısı geride kaldı
bu rüzgâr, bu kokun
birde sevda bahçemiz
bir taze gül…güllerin en goncası: Sen…
benim için paha biçilemeyensiniz
…
Şimdi uzaklardayım
uzaklarında…
olsun,
her gün adınla doğuyorum
tebessümünle kan yürüyor damarlarıma
ve içime kızıl bir aydınlık gibi sızıyorsun
günah gibi yakıyorsun tenimi
olsun…
…
izin verdin ya ,yüzü Mâh’ım,
sende bir damla olmama,
sende kaybolmama
bundan daha başka ne isteyebilirim ki…
biliyorsun değil mi;
geç ,yokuşa sürülmüş gül kokulu hülyalarımın
dağ yamacına nefes nefese sürülüşüsün benim için
o zirvede hep Sen varsın
tek, Sen..!
…
Şu an,
ben hangi dünyada yaşıyorum;
seviyorum be..!
hadi, tut yüreğimin elinden
aşkın içinde yürüyelim
yıldızlar yağsın âsumandan omuzlarımıza
bülbüller kıskansın serenâtlarımızı
…
Seviyoruz be..!
var mı ötesi..?
hadi,
sıkıca tut yüreğimden
sevdanın içinde koşalım
sevdanın içinde…
5.0
100% (9)