2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1309
Okunma
eskiler...eskiler!
’06
günlerden hep pazartesi
ve aylardan da hep
temmuz mu
hangi günün hangi diliminde
merceğe yatırıldı yürek
de incelendi iklimsiz aşkın
ikilemsiz dirilişi
hangi yoldan düştü damına
bitimsiz serzenişi dilsizliğin
kime söylendi
kim dinlemedi
hangi gün
hangi ay
ne zaman
vurdu aşk soruları
nicedir bilmez yürek
hangi ellerde başıboş
ve serseri gezindiğini
kim için
kimsesiz
dilsiz
umudu çalan neydi ki
düşlerin ölümüyle gerçekleşti günün yitikliği
zamansız yitişlerin koynunda çırpındı
gecenin delisi
darbesiz bir söz vurdu güne
düştü ay
hain geceye
kansız damladı karanlık
hayata değen bu is niye
hıra yattı hırsız
açıp gözlerini iyice
nasıl delinir zifiri kara
gözbebeklerinin gece görüşlü bekleyişlerinde
imgeleri çaldım kendimden
imgesiz şimdi kelimelerim
nereye yattı zavallı
düşsüz uykularım
savruk şiirlerin delisi
gezinir gecede
gürültülü bir sesleniş
kimsesizliğin sessizliğinde
kim sesin başladığı yerde
kime kırılır yönü gidişlerin
neye çarpar yürek
hangi gün
hangi gece
nereye varır
tek başınalığı isyanların
yalınayak
salkım saçak dövüşlerde
saatlerden kimi vuruyor akrep
kimde kaldı dün
döndü mü o hiç dönmeyen geriye
hani…nerede
dirilişin sessizliğinde
mi
delirir
gece
kızıla boyanmış bir karanlıkta
delinin gecesi
kimse…neyse…neredeyse
kim
niye emrinize âmâde
gecenin deliğinden gözlüyor günü
nedense
yiten seslerin izleri içinde
günlerden herhangi bir gün
aylardan herhangi bir ay
zaman delindi
gecenin delisi emrinizde
atilla güler