0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3230
Okunma

Kendi bedeninde, garip kalınca
Anlarsın ki gurbet, başka “şey” imiş
Gamzedeler, hissettirmez ahını
İnleyen nidalar, saz ve “ney” imiş
/
Soluk soluk tükeniyor hayatın
Nal eskidi, devrilir bir gün atın
İster çulda, ister sarayda yatın
Ömür sermayesi, ödünç “pay” imiş
/
Temel sağlam gibi, duvarı çürük
Bakışlar tarumar, görüşler kırık
Yangına koşuyor, elinde körük
Cüssesi yiğitçe, fikri “toy” imiş
/
Mevsimlerin en verimsizi hazan
Kalpleri karartır, zan üstüne zan
Bedende rol, yakışmaz oyun bozan
Mahcubiyet dilde, sonu “vay” imiş
/
Yudum yudum içersin, yine biter
Günlerin sayılı, kaç bayram yeter?
İnişte gözyaşı, yokuştaysa ter
Yolun düzgün ise, sana “ray” imiş
/
Protonlar, nötron ile anlaştı
Tüm vahşiler, birbirine yanaştı
İnsanlar kavgalı, yerküre şaştı
Safkan zannedilen, sahte “föy” imiş
/
Konjonktürde, özne insanlık değil
Zalime baş kaldır, haklıya eğil
Öğüt almaz ise, babadan oğul
Hedefsiz atılan, oka “yay” imiş
/
Pirince giderken, olur bulgurdan
hasılatı bekler, en yüksek kurdan
Şiirler de, vefa bekler okurdan
Doğruyu dışlayan, dokuz “köy” imiş
/
Ömür törpüsü bu, dikenli yollar
Dert bulaştırmaya, bir fırsat kollar
Pusulaya, tersten bakınca kullar
Aşk için içilen, sahte “mey” imiş
Ali Rıza Malkoç 28/09/2012
seslendirme videosu: dj kemal www.youtube.com/watch?v=4asWSnxHF1o
5.0
100% (3)