Bir sultan vardı hem de ne Sultan
Tarlada çapa yapar Saman sap ekin biçerdi
Biraz kısa boyluydu
Ama etine dolgundu Sultan
İşlerin sultanıydı Sultan
Ekmek yap Sultan
Kerpiç kes sıva yap Sultan
Sultan işte böyle bir Sultan’dı
Makineler yanında halt etmiş

Yine günlerden bir gün
Gün ışımadan kalkmıştı
Her günkü yiğitliği üstündeydi Sultan’ın
Bindi traktörün üstüne
Bir garip esiyordu rüzgar
Kanatlanmış uçuyordu Sultan
Sabahın alacasında

Öğlene değin çalıştı
O ne güzel çalışmaydı o
Nasıl da deviriyordu desteleri
Ter basınca Sultanı da Babasını da
Babası ’acıktım’ dedi
’ekmek hazırla da yiyelim’
Sonra makineyi durdurmaya niyetlenirken babası
’Dur baba’ dedi ’şurda sap kalmış alayım’
’almaa’ demeye kalmadı babası
Sultan’ı kollarına aldı makine
Biçti Sultan’ın saçlarını ekinler gibi
İçti Sultan eceli şerbetler gibi
Bir türkü yaktılar Sultan’a

’Duman almış şu dağların başını
Makine biçti Sultan’ın saçını
Sultan yiğit kızıydı köyümüzün
Göçtü aşmadan da yirmi yaşını’
18 Ekim 1995