15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1083
Okunma
Efendim,
Kraldan,
Daha çok kral olana;
Kraliçe denir.
Bu aslında,
Dünyanın,
Her yerinde böyledir.
’Eşinden korkmayan,
Allah’tan hiç korkmaz’ derler...
İşte bu nedenle,
Tarihte,
Hiç bir kral,
Kral iken,
Krallığı bırakmaz!
Daha doğrusu,
Bırakamaz!
Farz edelim,
Bu kral,
Çok idealist olsun!
Ve desin ki
’Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletin’dir.
Hatta
23 Nisan’ı
Çocuklara armağan etsin!
Ve ben çekiliyorum,
Arkadaş desin!
Valla,
Bir kere
Bu kralı,
Önce anası,
Sonra eşi,
Topa tutar,
Ardından,
Naaşı,
Top arabasına konur!
En başta,
Anası;
Analar ne aslanlar doğurur,
Ben seni kral olarak doğurdum,
Analık hakkımı sana,
Helal etmem!
Emdirdiğim sütler,
Haram-zıkkım olsun!
Der!
Baban,
Seni benden doğurmak için,
Ne Haremler,
Ne Topkapılar kurdu,
Ama
İçlerinden,
Sadece
Bana nasip oldu!
Yani
Ana kraliçe,
Oğulun dağılmasını istemez!
Birlik ve beraberlik ister!
Diğer arılardan,
Bal ister!
Çünkü
Kim istemez ki
Bir eli yağda,
Bir eli balda olmayı?
Kraldan,
Daha kral olan,
Kraliçe,
Ana Kraliçe ile
Arayı bozmamaya,
Özellikle dikkat eder;
Çünkü
Kral’ın sağolsun,
Harem ve Topkası sayesinde,
Elini sallasa ellisi,
Durumu mevcuttur!
Ve
Makam ve ünvanları ne olursa olsun,
Tarih sayfaları,
Gelin-kaynana muhabbetleri ile doludur!
Kraliçe,
Kraldan daha kral olur ama
Krallar,
Neticede;
Ana kuzusudur,
Ana sözü dinler!
İşte bu nedenle,
Hiç bir kral,
Tahtını terk edemez!
Çünkü
Dünya;
Maddi/manevi menfaat çatışları ile
Uçkur ve çukur davalarından ibarettir.
Bu nedenle,
Kral,
Ya
Asi birisi/birileri tarafından,
Ya da
Yeter ulan!
Bıçak kemiğe dayandı,
Etli ekmek miyiz biz?
Diyen,
Bir ahali tarafından,
O güzelim tahttan,
Maalesef indirilir!
Buna bazen,
’Ekmek bulamıyorlarsa,
Etli ekmek yesinler canım’ lafı,
Bazen de
Taht dahil,
Hiç bir makamda,
Gözü olmayanlar,
Sebep olur!
Gerçi deseler ki
Seni indiriyoruz ama
Al hazine senin olsun!
Buna,
Hiç bir kral,
Ses çıkarmaz!
Çünkü
’Parayla saadet olmaz’
Gerçi
Şu sıralar,
Nataşalar varken
Parayla,
Pek,
Saadet olmuyor artık!
Çünkü parayı veren,
Maalesef
Kuşu öttürüyor!
Neyse konumuz bu değil,
(Neydi ki?)
Lafı fazla uzatmayalım!
(Uzatan kim?)
Esas konuya dönelim!
(Hadi bakalım!)
Şu bu ya bu şekilde,
Artık bu solan bahçede,
Bülbül değil de
Krallara yer yok!
Yani
Gitti taht!
Ellbette
Buna,
Başta,
Anası,
Danası,
Yedi sülalesi olmak üzere,
Üzülecek,
Çünkü
Menfaat sona erecek!
Biri de çıkacak,
Kendisi Kral olmak varken,
Harem ve Topkapı’yı,
Elinin tersi ile itip
Hazineye de
Şöyle yan gözle bakmayıp
’Egemenlik kayıtsız şartsın Milletin’dir,
Diyecek,
Ve
Halkın önüne,
Boya sandığı değil de
Seçim sandığı koyacak!
Ben,
Hangi konu olursa-olsun,
Bana hayırlı bir işte vesile olanları,
Her zaman,
Rahmet ve minnetle anarım!
Kraldan sonra,
Makamlar gelip-geçici,
Hizmet kalıcıdır,
Diyen herkesin,
Şöyle düşünmesi lazım!
Ulan,
Hala krallık olsa idi
Bizim burada,
Ne işimiz vardı?
Allah bin kere,
Razı olsun!
Bizi buralara,
Getirenlerden de
Götürenlerden de!