0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
811
Okunma
eskiçağ kalıntıları
bir oyundu yeleli atların
özgürce gezdiği dilemmada
yani o bozkır dolu asırlık berberde
yani Marsilyada
yani kelepir limanda
ve hayret
fosillerdi şehre bakarken Pal Sokağı’nın çocukları
daha büluğa ermemiş ,ermiş masallarını bilmezdin
manat,misket,football,basketball’du tek bildiğin
Maradona yeni ünlenmişti
Cüneyt Arkın baş kahramandı
okulumuz korkunç bir nehre bakardı
zaman su gibi akardı
bir yerlerden Barış abi çıkardı
"kol düğmeleri"gelir bizi bulurdu
üç beş kişi olurduk
"derdim(iz) dünyadan büyük "olurdu
yani tek derdimiz
akşama kadar oyun
olurdu
haydi eskiçağ kalıntıları, yeniden çağır
bağır Belmondo gibi Marsilya sokaklarında bağır
ağır geliyor şimdi bir Fransız olmak çöl gibi sağır
yağmur yağıyor Gobi çölü kadar yağmur
çamur sokaklarımız İstanbulun orta yeri çamur
gidelim şimdi çünkü
Edip Canseveri henüz kimse tanımıyor
İlhan Berk Galata’dan çıkıp gelmiyor
Şemsi Paşa Pasajında Şemsi Belli duruyor
Fransız Konsolosluğu önünde bir şair tek başına
gazete okuyor
hay gazete eskiçağ, papirüs
aylardan aralık mevsim güz
bahara bir şey de
bir şey bahar
bahara
görüşürüz
"elveda Buhara."
cengiz zorluoğlu
5.0
100% (1)