sağanak yağmur sonrası
yürüdüm dün akşam şemsiyesiz
sokaklarda avare sensiz,
kaldırımlar ıpıslaktı
kıyılarında yaseminler, hanımelleri
uzanmışlar bahçe duvarlarından
dal dal yaprak yaprak
yenice duştan çıkmışlar hepsi
pırıl pırıl sırılsıklam
lâmbaların ışıklı hüzmeleri altında...


havalandım tertemiz
can girdi bedenime
rüzgâr okşadı yanaklarımı
işledi ciğerime serin serin
uzak dağlar kar altında belli ki
hâlâ çiseliyordu
yağmur hafiften sulusepken...


bu yağmurla hüzünlü
dağlar yine gelin olur,
iyi bilirim bu kenti,
değil mi küçük sevgilim
böyle havalarda gelin oldu
uzak dağların ardına gitti
bu eli terkedip
yaban ellerin oldu...


gece uyur, sabah uyanırım
bir daha bakarım dağlara...


uyudum uyandım nitekim
sabah günlük güneşlik
masmavi bir gökyüzü
eser yok bulutlardan
toroslar bembeyaz, lekesiz;
ve hâlâ
seviyorum işte ben seni
böylesine duygularla tertemiz
saftır gözlerimin suları,
aratmaz hiç mi hiç, karla karışık
sulusepken yağmurları...


Şaban AKTAŞ
11.12.2012-10.01