Tanığım, sayın hâkim.

Eski kralların sokaklara düştüğünü,
Eski aşkların dillere düştüğünü
Gördüm.

Kısa zamanda kimlerin unutulduğunu,
Kimilerin de, bu durumdan ders almadığını;

Sarrafların,
Özellikle insan sarraflarının neslinin tükendiğini;

Şeklin, reklâmın, fiyakanın, cakanın
“Daire başkanı”;

Erdemin, sevgi dolu her demin,
- Hani seviyordun, demin? –
Gözyaşındaki nemin bile,
Kıymetinin kalmadığını;
Ancak “hademe” olabildiğini
Gördüm.

Her cephede, her taraftan,
Aynı anda dört bir yandan,
Darbe alınabildiğini;

Bu yüzden, insanların en yakınına bile
Olur-olmaz alınabildiğini
Gördüm.

Tamahkârın, gamsızın, gammazın,
Densizin, terbiyesizin, sayısının arttığını;

Üstüne üstlük, bir de, ilaveten,
Tatlı niyetine,
- Bilmem bu düzenin niyeti ne? –
Vefasızlığın moda olduğunu;

İlkbahar, sonbahar, yaz, kış
Kreasyonlarında;
İri göğüslü, şehvet bakışlı kadınların
Üzerinde boy gösterdiğini
Gördüm.

Bu kadar da umutsuz/olumsuz değilim; ama
Aşıktım, sağırdım, KÖRDÜM!