Geniştir mutfağı bolcadır aşı,
Vermişler ovaya biraz yokuşu,
İlkbahar gelince sazla cümbüşü,
Anlatayım size dinleyin Muş’u.

Üzümü bir başka havası çok hoş,
Pencere kar kaplı oda içi loş,
Tarih arıyorsan gel buraya koş,
Milattan önceye dayanır yaşı.

Muş Kalesi ile Muşet Kalesi,
Tarihin muşa bir hem hediyesi,
Seyredenin gelir ALLAH diyesi,
Dalarsın hayele görürsün düşü.

Lale tarlasında sürdür hazını,
Ulu Cami’sinde et niyazını,
Lahana dolmasın gör boğazını,
Dünyada tek bulunmaz muşun eşi.

Genç kızları takar boncuklu yazma,
Kıldan yapılmış da çadırı bozma,
Yedin mi köfteyi hemen de tozma,
Kürkü, paltoyu giy çetindir kışı.

Türbeler, camiler bir tarih taşır,
Kiliseler hala bize ulaşır,
Murat suyu, köprüsünde buluşur,
Anlatır her şeyi bakınca taşı.

Malazgirt savaşına olmuş şahit,
Vermiştir burada vatana şehit,
İnsanları merttir, her zaman yiğit,
Kaz gölünde seyretsen uçan kuşu.

Ozan Zeki’m der de bir varsam Muş’a,
Tarihler yazdırsam silinmez taşa,
Türk oğluyum Mustafa Kemal Paşa,
Vatan bayrak için veririm başı...

OZAN ZEKİ TUNÇ