1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1326
Okunma

Nasıl bir cenderenin içindeyim
Ruhumu esir eden bir lahzanın, susturan zamanın feryadındayım
Açmadım gönül hicranımı, hasretmedim melalimin figanını nasıl bir tutsağım
Ürperti veren bir zamanın sahnesinde ağlarım, sessizlik içindedir gam-ı vicdanım
Titrerim düşündükçe neyleyim
Beni benden alan bir haletin serabında hüzün yaşamaktayım
Çekincelerin kucağındayım, keder vermeyim diye anbean sancılarımı avuçlarım
Dinmiyor ki bu feryadım, sessiz bir çığlığımın duyulması için umuduma sığınırım
Ne alsam elime, gam var yine
Yâdımda ki firkatin benliğinde, cezbeden halinin dirliğinde
Yaratan ne güzel yaratmış, bahar her bir yanında açmış, bu ne müthiş sevdayımış
Aşkın halinde niyazmış, hakikatin ramında sabırmış, vecdin alinde ki kanaatmiş
Nasip kalkıp yol almalı
Bir ömür saklanan umutlar, gün yüzüne çıkıp arınmalı
Kalbin inşirahı halin deminde sır olan aşkı, ibretle anlatmalı, idrakte yaşatmalı
Ruhum Araf’tan kurtulup, ahdiyle hürriyetine kavuşmalı ve şevk sinemi kuşatmalı
Ne kadar üzülsem hasretine
Bir ömür sabredip beklesem de, sen yine de bu halimi görme
Viran eden, boyun büktüren, yılların içine hapseden hicranımı bilip te kederlenme
Biran olsun merak eyleyip o mümbit halinle, sinemde ki yâdıma o ihsanınla girme
Çöl oldu bu gönlüm niye
Bak yine suya hasrettir vecdim, ümit etsem de hicran sinemde
Sabır kifayet etmiyor, kanaat içime sızı ekiyor, hissiyatım kurumuş dal halinde
Bir ömür nazar etmesen de, halimin perişanlığını işitmesen de olsun yine de üzülme
Mustafa Cilasun