Ah İstanbul!
Buram buram tarih kokan İstanbul!
Geçmiş zamanın izleri kayboldu
Yavaş yavaş caddende, sokağında,
Tozunda toprağında.
Dimdik ayakta duran muhteşem yapıların da olmasa..
Topkapı, Ayasofya,Galata...
Keskin baharat kokan Mısır Çarşısı da olmasa...
Zarifliği ile büyüleyen Çırağan Sarayı da zor ayakta.
Ah İstanbul tarih kokan İstanbul
Dile gelse de Haliç suları seni anlatsa.

Ahşap yapıların kaldı sokak aralarında
Virane olmuş üflesen uçacaklar adeta.
Dünde kalan ne yaşantılar gizli yıkık duvarlarında.
Hani nerede bahçelerinde
Sümbüller, fesleğenler, yediverenler
Bir zamanların gül bahçesi İstanbul!
Dile gelse de bahçelerde kalan
Son çınarlar seni anlatsa.

Uğurunda ne savaşlar yapıldı
Şehitler kanı adım adım toprağına karıştı.
Evliyaların, erenlerin, camilerin, kiliselerin diyarı
Irkların, dinlerin,doğunun, batının son limanı
Nasıl bir büyüdür ki çekiyor insanı.
Padişahlar yuvası, Osmanlı’nın baş tacı
Dile gelse de seni anlatsa Topkapı’nın surları.

Ah İstanbul! tarih kokan İstanbul!
Arş-ı alemden seyrediyor seni bu vatan ecdadı.
Boğazın semalarında şahlanıyor sanki Fatih’in atı
Mürekkep olsa tarihini yazmaya yeter mi
Şu boğazın derin suları.
Ne gemiler geçti selamlayarak her iki kıtayı
Ne milletler geçti hayallerinde hep" İstanbul" vardı
Dile gelse de seni anlatsa bu şehrin
Havası, suyu, taşı, toprağı.
Selma AKÇA