HALİL GÜLEL`E AÇIK DAVET

Bizim balık şu kavağa çıkmadan,
Buyur gel de hemen yiyelim Usta,
Sakın haber verme, kimse çakmadan
İkimiz güzelce doyalım Usta.

Balık şifa imiş, bin türlü derde,
Sende çağırırsın beni ilerde
Şaka yaptım, gelsin sizinkilede.
Toplam kaç kişiyiz sayalım Usta .

Havalar soğuyor mevsim sonbahar,
Hamsiyi bekleme, daha vakti var.
Yenmez, kulağɪna kaçmayɪnca kar,
Limonla soğan da soyalım Usta.

Diziver mangala boylu boyunca
Kedilerde koşar gelir, duyunca.
Birde çay demlerim karnın doyunca
Yarabbi çok şükür diyelim Usta.

Önceden sıcacık çorba içeriz
Belki ardından meyvede yeriz.
Nimeti verene dua ederiz,
Gelemem diyorsan cayalım Usta.

Yusuf çağırıyor, iş sana kaldı
Biber, domates, marulda aldı
Yıllarca hasrete tuz, biber oldu
Bir demet de şiir koyalım Usta.

Yusuf Giraz

Oberhausen, 16.10.2012

Not: Ressam, Şair, Öğretmen Halil Ağabeye yazın bir balık yedirme sözü vermiştim. Maalesef izin, ramazan derken sözü yerine getiremedim. Sağolsun bana bunu hatırlattı. Eh ! Bizede Ustaya yakışır bir davet göndermek kaldı.







YILI BELİRSİZ

Bu gidişle düşmez balık kavaktan;
Gel demişsin fakat yılı belirsiz...
Alayla gelirim gizlerim halktan
Göbekler şişkince eli belirsiz...

Balık suda yaşar; su ise hayat,
Bazen de zehirler olursa bayat,
Başım gözüm üstü davetin rahat
Hangi lisandadır dili belirsiz...

Koskoca iki yıl sabrı sınadı,
Teras inşaatı tehirin adı,
Kar sulu hamsinin güzeldir tadı
Ala balıkların pulu belirsiz...

Yan yana yatsın koy mangal közüne,
Terbiyeli soğan, roka tuzuna,
Oynayan balıklar uymuş sazına
Vurdukça ses veren teli belirsiz...

İçtikçe çorbayı karnımız şişer,
Uskumru, palamut hep sana düşer,
Verdikçe Rabb’imiz kul dağlar aşar
Çaymak bir dikendir gülü belirsiz...

Ressam Halil, bilir, iş bize kaldı,
Maksat muhabbettir söz aşka daldı,
Yeni bir esere “Besmele” oldu
Fikir güzel lakin yolu belirsiz...

Halil GÜLEL
Düsseldorf / 18.10.2012