...
ayın bin bir şeklini aldığı o esrarengiz gecenin sabahı
terk edilmişliğin hoşgörüyle karşılandığı bir toplum ve benliğim
keşkelerle kaybedilmiş yoksul bir yaşantım
ve geride kalan artık yıllar
...
nedenlerini bir sırt çantası gibi
nereye gitse yanında taşıyan
farklılığını her ortamda meydana getirmeye çalışmışsa da
başaramamış hayal yorgunu bir adam
aşkları ve bitmek bilmez anılarıyla…
...
yalnızdım yorgundum gençtim
bahanelerim o kadar çoktu ki
ne yaptığımı bile bilemedim
hep sorguladım hep yargıladım
hatayı birde dönüp kendimde aramadım
sonunda yalnızlığımla yaşlanmaya mahkum kaldım


...........................................................


katlanası imkansız bir yaşantının
en zevk verici yanıydı senin gözlerine bakmak
seni kendi ruh halimde yaşamak
özlemek bağırmak haykırmak
doyasıya seni bir yudumda sevmek
belki dağdın belki orman
beklide ıssız bir gecenin iyilik dağıtan meleğidin
beklide şeytanın ta kendisi
hiç fark etmezdi
ben seni yaşadım
hem de doyasıya…



...

kendimce





...