Biz aşk bestârının ezberini bozalım
Nihaventden doldurup hicazlardan boşalsın.
Gönle kıyan zalimin makberini kazalım
Asudenin hıncını kara toprak taş alsın.

Teessürün son demi dolsun meyhanelerde,
Efkârının şerrinden gayyaya dökülsün iç.
Açamasın bir daha solsun reyhanelerde,
Bülbül bitap düşmeden yakadan sökülsün suç.

Cura cura içsin ki sarhoş olup aymasın
Leyli sabah beklerken bocalasın vehmiyle.
Nedameti bularak bedbahtına doymasın
Ecelin soğuk yüzü ovalasın sehmiyle.

Aşk değilmiydi yine suretleri karartan,
Her sevdaya kıyarak bükmedi mi belini?
Hazan edip mevsimi o değil mi sarartan,
Ne zaman hangi hisse değdirmedi elini?

Bizler yakılmadık mı uğratılıp ziyana?
Her hüznü boynumuza borç diyerek yaşadık.
İştiyak edildikçe mecburduk her beyana
Gönlümüze düşeni tek telakta boşadık.

Biz ihanet yurdunda kaç hicranla süründük
Vurularak düşerken baktı mı yaşımıza?
Bilmem onca ne idik,ne surete büründük?
Dağ inip deprem bindi çöktükçe başımıza.

Sevda tükenir diyen! Ram edip üzülmesin.
Biz ilahi aşk ile kaynarız her deryadan.
Yeterki bu yürekler kanayıp süzülmesin
Herşeyden vazgeçsek de vazgeçmeyiz feryadan.

Yasemen Akyürek

2012 EKİM ANKARA

Derinlik Adına...

asude dingin sessiz
leyl gece
iştiyak özlem duyma, hasret çekme, arzu ve güçlü istek*
cura yudum
vehim kuruntu
sehm ok, hisse, pay, nasip, kısım, hazine geliri, dehşe
ferya arkadaş