8
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1518
Okunma

Seni özlediğimde öyle öfkeleniyorum ki
Kendimle kavga ediyorum
Keşke diyorum
Keşke
Senin yerini doldurabilecek
Daha büyük bir sevgi olsaydı yüreğimde
Tutsaydı minik elleriyle ellerimden
Gözleriyle dokunsaydı gözlerimin derinine
Kocaman gülümsemesiyle
Ferahlık verseydi yüreğime
Beklemenin ağırlığıyla ezilirken
Eşlik etseydi gözyaşlarıma
Son nefesimle
“Seni seviyorum” dediğim nefesimin yarısını
Ninni söyleyerek harcayabilseydim
Senin için uykusuzluk nöbeti tutturduğum gözlerim
Onun başucunda bekleyerek geçseydi
Keşke
Keşke diyorum
Düşe kalka bugüne gelen sevdamızın adımlarını
Saymak yerine
Onun adımlarını izleyerek geçirebilseydim
Yüreğim
Seni özlemenin acısıyla değil
Onun canı acımasın diye hoplasaydı yerinden
Ne çok keşke var yüreğimde bir bilsen
Acaba diyorum
Duygularım reşit olduğunda girseydin yüreğime
Yine böyle sever miydim?
Çocukça bir aşk deyip vazgeçer miydim?
Vazgeçmezdim diyen ses yankılanıyor yüreğimde
Çığlığım dayansa şehrinin surlarına
Sonsuza dek kalsa kulaklarında
Öyle çok seviyorum ki seni
Doğmamış çocuğum gibi
Tarifsiz bir hasret çöküyor gece yarısı olunca
Yalnızlık karabasan olup vuruyor sol yanıma
Derin bir sessizlik
Ve sensizlik getiriyor karanlıklar
Hayatla ve seninle
Kopuyor tüm bağlarım
Saatlere şafak saydırıyorum gün ışığına dek
Zemheri ayazı oluyor ay ışığı
Uçurum oluyor gökyüzü
D/üşüyorum
Sarılır mısın sevgili
Ankara seni çok özledi
Gel
Çok geç olmadan
Hasretimin kıyameti kopmadan gel
Yüreğim mahşer yeri olmadan gel
Yakamoz Deniz (Serpil TÜGEN)