Kara başlı üstadım Neşet Ertaş
Dostluğun gönülden, sensin erbabım.
Çakıl çakıldır,taş ise başka taş

Sen ve ben yoğrulmuş bir çamurdanız
Eren bağında Ahi yolundanız.


Muharrem geçti Kırşehir yolundan
Bilirsin sazın huyu soyu olmaz.
Su içti eren "Bağbaşı" suyundan,
Gönüllerin yolunda çiçek solmaz.

Sen ve ben çekiç Ali soyundanız
Muharrem sazının aşk huyundanız.


Biz sazı elde, yürekten severdik
Seninde elbet çok bu işde payın
Leyla yolunda muhabbet ederdik,

Sen ve ben yüce aşkın koynundayız
Vatanın türkü kokan yurdundayız.


Anam bize dedi: oğlum ve kızım
Desinler hem Abdalım,hem Kırgızım
Sözle düşman bize kurmuş pusuyu
İçmişiz biz aynı çeşmeden suyu.

Sen ve ben sevda adlı oyundayız
Vatanın türkü kokan yurdundayız.


Kim ederse ayrılığı süreksiz
Bilin ki korkaktır,hem de yüreksiz
Üstadım dağlara karlar yağardı...
Bir can icin can,yürekden ağlardı.

Sen ve ben beyaz çiçek dalındayız
Vatanın türkü kokan yurdundayız.


Eli kanlı, suçlu bir delikanlı
Ona Zahide gerek iç çekerek.
İnsan denen insan, birde er kişi...
Anlasın Allah yolunda bu işi.

Sen ve ben Aşıkpaşa koynundayız
Vatanın türkü kokan yurdundayız.

*
Ozanım saz ile ömrün bol olsun
Bilirim mazi şad oldu bozuldu.
Kan içsin kindar unutmam şad olsun

Sen ve ben, yoğrulmuş bir çamurdanız
Muharrem sazının aşk huyundanız.

.............
K.Kurultay

NOT: Bozkırın tezenesi Anadolu’nun sesi NEŞET ERTAŞ’IN ruhu şaad mekanı Cennet olsun.
Kırşehirli hemşerim Hak’kın huzuruna uçmağa vardı.