Ben sanırdım’ki ömür sonsuz
Ve sanırdım’ki geldik yaşarız gideriz
Öyle gitmek değil, ha
İşte öyle ,,, baharlar yazlar gelir geçerler
Kavak yelleri esermiş ozamanlar
Duyardık
Ohooo daha senin başında kavak yelleri esiyor derlerdi
Ve bir gün
Haaa ,,,,az daha unutuyordum ihtiyarlar ölür
Gençler dünyaya direk kalır
Sanırdım
Der dururlardı ,,,,
neyi ,,,
Kavak yellerini
Damdan düşen bilirmiş damdan düşenin halini
Yav ne damı ne düşeni
Eee ben hiç damdan düşmediydimki
Hindistanı seyrederdim
İğnenin deliğinden
Hindastanıda görmedim ha duyardım
Ve bir gün gene iğneyi
İplik takayım diye gene eskisi gibi sağ elimde tuttum ipliği
Sol elimde iğneyi hoppala pusuraklı hava kararmış olmalı dedim
Bakdım havada ne pusurak nede
bir daha denedim pusurak gözlerde
Ha bizim iğnelerde yurdası yani deliği çok küçük onuda diyeyim
Yaşıma bakdım
Eski yaş değil ve başıma bakdım
Aynaya aldım karşıma
Tel tel incledim saçlarıma
Aklar var içlerinde
Kavak yelleri geldi aklıma
Eee ben kavak yellerini hiç görmediydimki
Ben görmeden
Kavak yelleri gelmiş geçmiş
Yahya sevim ; Aydın .