KÜLTÜR YAZILARI Sakin KARAKAŞ
DOKUNALIM ARTIK! LÜTFEN
29/08/2012

Dokunulmazlık, ilişilmez, karışılmaz olma hali ve hakkı.

Siyasî ve hukukî bir anlamı olan dokunulmazlık hali olarak tanımlanıyor.

Dokunulmazlık denildiğinde ilk önce aklımıza anaysamızda milletvekillerine tanınan “Dokunulmazlık hakkı” geliyor.

Anayasanın 17. maddesine göre, milletvekilleri, Meclis içinde oy kullanmasından, sözlerinden ve demeçlerinden sorumlu olmadığı gibi, Meclis içindeki oy ve görüşünü ve demecini, Meclis dışında söylemesinden sorumlu değildir.

Bir milletvekilinin, milletvekili seçilmeden önce işlediği bir suç için ya da milletvekili bulunduğu sırada işlediği bir suç için sorguya çekilmesi, ancak Meclis genel kurulunun oyu ile mümkün olabilir. Evet; yıllardır tartışılan ve milletvekillerine ayrıcalık tanıyan dokunulmazlığın kısaca özeti bu şekilde.

Aslında millet olarak milletvekillerine tanınan bu ayrıcalıktan yana bir sıkıntımız yok.Madem anayasada uygun görülmüş, madem millet vekalet vermiş varsın olsun ve milletvekillerine dokunulmasın.Zaten milletinde bu duruma pek itiraz ettiği söylenemez. Ancak hani derler ya kazın ayağı öyle değil.



Bu ayrıcalık zırhına bürünerek millete küfreden ve devlete alenen meydan okuyanlara müdahale edilmemesi ve dokunulmazlıklarının kaldırılmaması kanımıza dokunuyor.

Memleketin bir bölgesinden sözde vekil seçilip milletin kürsüsünde alenen millete meydan okuyan, sözde alternatif devletini kurmuş, silah bizim sigortamızdır diyen, devletin genelkurmayına onbaşı yakıştırması yapanlar artık çizmeyi aştı.

Bu densizlik, bu cesaret ve bu cüret dokulnulmazlık zırhı içerisinde yapılmaktadır. Evet; adam devletin genelkurmayına küfrediyor dokunamıyoruz. Silah bizim sigortamızdır diyor dokunamıyoruz. Devletin kaymakamına saldırın, vurun ve öldürün diyor dokunamıyoruz.

Memleketin bir bölgesini adeta açık hava hapishanesine dönüştürüyor ve halk baskı altına alınıyor dokunamıyoruz.


Dağa adam çıkarıyor, şöförü bomba ile yakalanıyor dokunamıyoruz. Polise tokat atıyor dokunamıyoruz.

Örgüt şifreleri cep telefonuna geliyor ve Meclisten örgütü yönetiyor dokunamıyoruz.İç savaş provası yapıyor, Uludere olayı için bu iyi oldu biraz nefes aldık diyor dokunamıyoruz.

Bakanlar buraya gelmesin olanlardan sorumlu değilim diyor, alenen devletin bakanını tehdit ediyor, yandaşlarını kışkırtıyor ve adeta buralar benden sorulur diyor dokunamıyoruz.

Halk sindiriliyor, korku ve panik havası estiriliyor dokunamıyoruz.

Allah’ın her günü tahrik ve Allah’ın her günü ırkçılık söylemleri ve demeçlerle kan ve intikam sözcükleri kullanılıyor dokunamıyoruz.

Kadınlar ve çocuklar sokağa sürülüyor dokunamıyoruz.


Merhum Denktaş için saygı duruşunda bulunmuyor ve salonu terk ediyor dokunamıyoruz.

Kürsüden meydan okuyor bardak fırlatıp kırıyor dokunamıyoruz.

Devletin kürsüsünden önce Kürdistan yemini yapıyor dokunamıyoruz.


Bana havaalanında kurşun hediye ettiler diye yalan ve iftirada bulunuyor ve bir gün sonra devletin kayıtlarında ilgili bilgelere rastlanmıyor dokunamıyoruz.

Çözüm İmralı diyor dokunamıyoruz. Kürsüden devletin vekillerine kes sesini diyor ve azarlayıp meydan okuyor dokunamıyoruz.

Bölge için farklı bir bayrak talep ediliyor dokunamıyoruz. Halk sokağa çağrılıyor dokunamıyoruz. Aracından terörist çıkıyor dokunamıyoruz.

Örgüt ile ilişkileri bilgi ve belgelerle ortaya konuluyor dokunamıyoruz.

Devletin polisine tokat atıyor, çocukları ve kadınları önüne katıp polise taş atıyor dokunamıyoruz.



İşte böyle saygıdeğer milletvekilleri biz sizleri seçtik ve Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdik.

Sizlerin dokunulmazlığı uğruna biz bu hainlerin küstahlıklarına katlanıyor ve yıllardır yutkunuyoruz.

Ancak son yıllarda artış gösteren bu küstahlıklar artık bizim kanımıza dokunmaya başladı.Bizim sizlerin dokunulmazlığınıza diyeceğimiz yok.

Üstelik sizleri çok sevidğimiz için vekaletimizi verdik. Milletin emanetine şanına ve şerefine sahip çıkın istedik. Biz zaten sizlere dokunmak istemiyoruz.


Ancak sizler milletin emanetine sahip çıkın ve vatan hainlerine dokunalım artık. Lütfen!

*

Yukarıdaki yazı geçtiğimiz ocak ayında yayımlandı.

Yazının yayımlanması ile birlikte yaklaşık bir aylık süreyle okuyucularımdan e postalar aldım.


Hocam kalemine sağlık tam gönlümüze ve ruhumuza hitap etmişsin. Allah razı olsun diyenler, telefon ile duygu ve düşüncelerini paylaşanlar oldu.

Ardan geçen 8 aylık süre içerisinde ise vatan hainleri iyice azıttılar ve aleni olarak devlete meydan okumaya başladılar.

Toplumu birbine kışkırtmak ve iç savaş provası yapmak için ellerinden ne geliyorsa yaptılar.

Bütün bu gelişmeler neticesinde bir siyasi partimizin lideri bu hainlerin dokunulmazlıklarının kladırılmasını teklif etti.

Hükümet kanadından ise başbakan yardımcısı bu teklifi önemsiyoruz ve değerlenidreceğiz açıklmasında bulundu.

Evet bizde önemsiyoruz. Sayın başbakan yardımcım bizde önemsiyoruz.

Yüreğimiz kan ağlıyor. Haydi artık bak millet arkanızda.


Dokunalım artık, Lütfen...