0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
940
Okunma

Penceremin karşısındaki kabristana baktığımda
Seni kabre indirmek gelir toprağa yağmurlar aktığında
Sonra ödüm kopar azabından ,nasıl dayanırız Rabbim ?
Daha dayanamazken ateş elimizi yaktığında
Penceremin dibine bakıp belime kadar sarktığımda
Yere düşmeyi istedim seni göreyim diye kalktığımda
Cennet mücevheri gözlerini,kirpiklerindeki rüzgarı
Hissetmek istedim,ölmek istedim canımı dişime taktığımda
Penceremin semasında bembeyaz şimşekler çaktığında
Kendi kendime bahse girerim kaşlarını çattığından
Tüm heybetiyle kükrediğinde vuslata hasret bulutlar
’Ben yanındayım’ demeliydim kuş yüreğin çarptığında
Penceremin tozlu eşiğine bir avuç kırıntı attığımda
Kuşlara derim ki haberdar edin onu canıma can kattığından
Şehirleri,mesafeleri katedip güzel omuzlarına konun
Azıcık da olsa, özlediğimi hatırlatın yatağına yattığında
Penceremin pervazından sana tek bir buse yolladığımda
Geçemem sınırı ,okyanus mavisi türbanın başını kolladığından
Sonra açarım fotoğraflarını,dudaklarım kontrolsüzce titrer
Terleyen avuçlarını öperim,koklarım papatyamı solmadığından
Penceremin karşısındaki sokak lambası yandığında
Ağzımdan galiz bir küfür kopar mâziye kandığımdan
Sonra derin bir soluk çekip içime ’Ya Sabır’ derim
Mutlu olmak değil de mutlu kalmak zormuş sandığımdan