10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3022
Okunma
Hüzünlü bir köy akşamındayım şimdi
Hasret dolu gönlüme
Bir hançer gibi girer ayrılık.
Efkârlıyım gözlerim dolu dolu
Boğazımda düğümlenmiş hıçkırık
Bir çoban kavalından dökülmekte nağmeler
Kınalı ellere yakılan türküler
Neler anlatmada bilseniz neler
Ahh köy akşamları insanı
İşte böyle şairde eder.
Bir nefes çekiyorum
Köy akşamı kokusundan içime.
Bilirmisiniz köy akşamlarının kokusunu?
Hele birde iğde kokusu sinmişe ortalığa
Esir olursunuz köy akşamlarına.
Gölgeleri de bir gariptir
Köy akşamlarının
Uzayıp giderler dağlar ardına.
Duyulur uzaktan,
Köye dönen sürülerin sesi
Yanık türküler gibi kuzuların melemesi.
Alıp götürmede insanı bir başka âleme
Köy akşamlarının bilmem nesi,
Bilmem nesi.
Seyretmedeyim batan güne karşı
Bacalarından duman tüten
Toprak damları.
Anlatılmaz ki ancak yaşanır
Köy akşamları.
Köy akşamları.
Rıfati
07/11/2007
Mersin