4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1542
Okunma

Kalbimin gocuğuna sarılmış çobanım
Düşüyorum,
karanfil kokulu sevda yollarına.
Elimde
sevdamın ezgisi bir kaval
Heybemde
seni gördüğüm düşlerimle
İlerliyorum kan ter içinde
Bir sedir ağacı görüyorum
Mavi,yeşil iğne yapraklı,
küçük kozalaklı
Yaslanıyorum,bir hayli ağlamaklı
Soruyor sedir ağacı ,
nedir bu halin ey sevdalı?
Diyorum ki ;
’Şu gönlüm yaralı,hasretlik zor be sedir ağacı
İşlermisin ismimizi ,
kazınsın sevdamız gövdene? ’
Çıkarıyorum çakıyı,
kazıyorum sevdamı bencilce
Sedir ağacı aglıyor,
yüregine kazı dercesine
Utanıyorum o an,
gözlerimi kaçırıyorum
gökteki çivit mavisine
Bulutlar sarılmışlar ,
yavuklu gibi birbirlerine.
Biz ise ,
kavuşamayan Çoban Endymion ve Selene
Tükeniyorum
sessizliğin örttüğü heyecanla git gide-
Sevda toprağında
otlatamıyorum ruhumu.
Besleyemiyorum
kalbimi yeşeren gözlerinde.
İçemiyorum kana kana
güzide bir sevdanın çoban çeşmesinde
Gitme vakti geldi biliyorum,
alıyorum kavalı elime
Kuruyan dudaklarımla çalıyorum
seni seviyorum dercesine.
Yollar eşlik ediyor,
dökülüyor notalardan nihavent bir beste,……………..ŞAİRE ARZU GÜNAL/7.7.2012 saat:11.46
5.0
100% (4)