0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1470
Okunma

gözlerimden yağan fırtına yıldız gibi parlak yakıcı damlalar
özgürce akan yürek nehrimin hayata kırık olduğunu bilemezsin
bedenimde acı damarlarımda kan yerine zehir dolaştığını
saçına değen ismimin adım adım zaman aşımında küf koktuğunu
sen nereden bileceksin
bir garip yolcuyum kum gibi dağıldım,
azrailin boynumu nasıl büktüğünü
beni yüz üstü vurup içimdeki gülü soldurduğunu
içimde mavzer patladığını, delik deşik olduğumu
kahır kuyusunda süründüğümü !nereden bileceksin.
hayat bana güldü sanma
sanma her nefes alan yaşar :!nefes alıyoruz amma her gün palamut kılçığına batarak
yaşıyorum sensiz kahır yaramı kaşıyarak
her nefeste ölümü tartarak yaşadığımı nereden bileceksin
bilemezsin sen?
her gün gözümden hayatın aclarının damladığını bilemesin,
sensizlik damarım çürüdü ,aşk yaram kalp kangeren oldu,
kan hüçremin patladığını
özlem çarmahına asılı olduğumu
hasretin tenceresinde piştiğimi nereden bileceksin,
vurdu şakağını sevdanın yalan kurşunu ,yaşarken kaybettim inancı sevgiyi
kalmadı yarınım gül yüzlü çiçeğe
dalımda kurudu menekşe papatya karanfil
unuttu mavi düş yakomozlu gece
taş kesildi ruh karder çıkmazında
yüklendim devasa tümceleri
ben yaşarken her gün ölümü tattım
sen benim dünyada yaşarken cehennemle seviştiğimi nerden bileceksin,
şimdi bende gülüş sahte
duygular tahribe uğramış
yüreğim asılı son tangoda çarmaha
kuru bir otum
ben vasıfsız aşk mahkumuyum,
sen her gün felekten tekme yediğimi nereden bileceksin
ne olur bakıp bakıp durmayın bana öyle
gülmeyin yüzüme
yalan gibi iman var sizde
duyguları söktüm bakmam o yüzünüze
çünkü ben bir ağaç kadar insanım
siz benim yaşarken öldüğümü nereden bileceksiniz
irfan kökten
12/06/2012