0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1177
Okunma

Gecenin karanlığında gölgeler uçuşur
Dolaşırlar diyar diyar her biri bir yöne
Giderler, sessiz ve sedasız hain tuzaklara doğru
Pusu kurarlar her gecenin karanlığında
Ne kadar kahpe bu geceler
Ne kadar kalleş
Arsız olan bu karanlığın sahipleri hep belirsizdir
Can alırlar, can sorgularlar, can yakarlar
Adı kalleş olan, hain olan, cellat olan
Aldılar yedi kişinin canını ansızın
Karanlık çökmüş bir gecenin ıssızlığında
Ankara’nın Bahçelievler semtinde
Teker teker tel iplerle boğdular
Derin ve tatlı uykularından
İnsan kılığından hayvan kılığına
Bürünmüş zalim cellatlar
Boğmayla baş edemediklerini de hain
Kurşunlarla susturmuşlar nefesleri
Eli kanlı halk düşmanları kan emiciler
Bu cinayetleri vatan ve millet uğruna yaptığını
İtiraf ediyordu insan suratlı vampirin biri
Gururlana gururlana yaptıklarını
Büyük bir hünermiş gibi
Devlet mahkemelerinde anlatıyordu
Ve cellatlığını vatanseverlikle örtbas edip
Süslü laflarla piyasaya sürüyordu çirkefliğini
Masum yedi Türkiye İşçi Partili canın ölümüne
Nasıl ve niçin karar verdiklerini hiç çekinmeden
Salyalı ağzıyla itiraf ediyordu adalet karşısında
Ve adalet madalya takıyordu büyük bir gururla
Bu kana doymaz vampirler, bu insan cellatları
Gecenin karanlığında, yedi karanfili öylesine
Kopardılar dalından, tatlı uykularından
Ve gecenin zifiri karanlığından tekrar gölgeler uçuşup
Gitmişlerdi sessiz sedasız hain tuzaklara doğru
Tekrar yeni bir pusuya yatmak için kahpece
Hasan DAL
Sevda Yolum - 31 Mayıs 2002