3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1327
Okunma

Gökler ağıda başlar, bulutlar ah çekermiş;
Ne zaman dökülürse bir ceylanın yaşları…
Bahçıvan gönüllere safi keder ekermiş;
Ne zaman dile gelse soğuk mezar taşları;
Ceylan ürkek, çekingen, ağlarken için için;
Bastığı toprak bile duymazmış gezdiğini;
Avcı aman dinlemez bir lokma nasip için;
Ne bilsin bir kurşunla bin dünya ezdiğini…
İşte gez, göz, arpacık demirden mevcudiyet;
Karşısında habersiz gezinen nazlı ceylan;
Keyfiyet makamında ödeniyor her diyet;
Kâh zelzele içinde kâh amansız heyalan…
Ha dese kurtulacak namludan ölüm artık…
Gözlerden emir bekler el tetiğe uzanmış;
Şu hayat romanında eksilen bölüm artık…
Tükenen nefesinde sanki zafer kazanmış;
Sen yine de umut et kapanırken gözlerin;
Sapı kemikten bıçak kemiğine dayansın…
Duyulsun gökkubbede çığlık olup sözlerin;
Varsın avcılar seni hikâyelerde ansın…
“Yine senin namına yazdığım birkaç satır;
Döktüğüm her gözyaşı hep seni hatırlatır!..”
Ali ALTINLI – 29/05/2012
Saat: 13:06
5.0
100% (5)