2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1846
Okunma
bir beyaz güfte Sarıkamış’ta
küskün bir eda ile sarar beni bir matem
gözyaşlarım dökülür gaipten sesler gelir
kör kağnılar gıcırdar ızdırap şarkısıyla
tasalara bürünür gömülürüm sihirli ağıtlara…
bambaşka yankılanır Sarıkamış, bambaşka.
sonra ruhumu sarar efsunlu musikiler.
geceye bir sessizlik yayılır siner çileli
geceler uzanır da uzanır
doksan bin şehit uzunluğunda…
derken bir düşünce alır götürür beni
Allahuekber dağlarına bulutlarla birlikte
zaman durur, hayat durur, yaşlar donar
ayazın kucağında
karlara her dokunuşta
yutkunur yutkunur boğulurum birkaç kez
ayazın en kırak yerinde
duygularım kâh coşar kâh emekler
Sarıkamış ah Sarıkamış …
şehitlerin mekânı hüzünlerin diyarı
her tarafın ızdırap ızdırabın türküsü
her tarafın bir destan bir destanın öyküsü
kim bilir belki de Sarıkamış bir perde mi ne
vuslata açılan tarihin son sayfasında,
ruhum soluklanır duygularım dirilir
karlar okşar baharın çehresiyle
her Sarıkamış duyduğumda…
ateşin donduğu ölümün gülümsediği yer Sarıkamış
ölümün hayat bulduğu…
yanar kelimeler aşkla AllahuEkber dağlarında
her bahar kardelenler açınca.
köpürür şehit kokulu dereler kar sularıyla
Hu deyip akar her mevsim baharın kucağında
öt bülbül öt işte tam zamanı ötmenin
gülde burada gülistanda
her tarafım bembeyaz her tarafım yemyeşil
gelin odası mı işte
beyazın ikliminde şehitliğin her rengi
konuş susmak yok yanık sevda mı ne
susmak yok sen konuş sarıçam sen
şu Merzifonlu Mehmet
bak buda Şırnaklı Hasan
nasıl da yakışmışlar yan yana ve sırt sırta
utansın Gabar dağı utansın şahadetsiz hortlaklar
konuş Sarıkamış konuş söyle neden sessizlik
bu ne dertli sessizlik sükûtta üşüyorum
bu suskunluk nedendir hem sitemin kimedir...
29.10.2007 Bursa
Ömer Ekinci Micingirt
www.omerekincimicingirt.com