seninle tanışalı
tam bir ay oldu dün
tanışma demek biraz saçma ama
anla işte

ben hayatın bir oyunu saydım bunu
her zaman
kötü oyunlar oynayacak değil ya
en güzelini
en sona saklamış sanki
-birazda seni güldüreyim dercesine-

bir oyun da biz oynasak seninle
olmaz mı dersin?

söze hacet vermeden
birkaç kağıt parçası
yetmez mi dersin
...
kağıt dediysek
bomboş olmayacak tabi
en güzel şiirler
nakış nakış işlenecek üzerine
-senin için-

yürümeye başlayınce sen
her köşe başında
bir kağıt bulacaksın
gideceğin yere varana kadar
sabırla okuyunca ilkini
bir sonrakine varacaksın
ve sonrakine
sonrakine
ve sona
...

buralara kadar boşa gelmedin ya
en güzel güller
senin için ayaklar altında olacak
ve sen
düşünmeyip parmaklarını
güllerin içinden çekince kağıdı
nefessiz okuyacaksın son şiiri
-eminim-
işte o zaman
tam orada
ben susacağım
şair konuşacak yerime

’aslında iş değil biliyorum
atı alan üsküdarı geçmiş...’
diye başlayıp
derdimi anlatacak sana
ve ben
gözlerinin ışığı için
orada olacağım

sonra?
sonrası Allah a
sonrası şaire kalmış
bu da başka bir oyun diyor ya kendi
bakalım
hala oynayabiliyor mu koca kurt...