6
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
1167
Okunma

takvimler gösteriyor
yaprağında onbir ağustos,
bin dokuzyüz doksan dokuz;
geldi beklediğim an
yalnızca birkaç adım uzak
altında bir akasyanın
ay yüzlüm salkım saçak...
yüreğimin zamanla düellosu
her saniye inim inim
kurşun inercesine indi
eridi yüreğimde gözlerin,
asıldı kaldı gözlerim gökte
suya düştü ümitlerim...
gelemedim sana
uzaktan da olsa başımı eğip
selâm bile veremedim;
suçlu bendim,
ben büyüktüm, sen küçük
affet beni çocuk!
alır beni özlemin
dalar giderim gökyüzüne
gözlerin öyle derin
yüreğimde kuyu kuyu,
iki arada bir derede
yerdeysen gökte ararım seni
gözlerin, gözlerin nerede
bilemezsin bu duyguyu...
kaç yıl daha filizlenir
salkım salkım ellerin
her gün bir daha ölürüm
ve ben seni bir daha
kim bilir ne zaman görürüm?
gördün işte ne haldeyim
sen perakendesin,
yalnızlığımı toptan al
vitrin zengin görünsün
sen çocuktun, çocuk kal!
Şaban AKTAŞ
11.08.1999