3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1284
Okunma

Hasret yağmurları yağıyordur şimdi
O kocamış şehrin umarsız kalabalıklarında
Kaybolmuş, adımlarken bensizliği
Biçare yalnızlığına
Senlibenli bulutlardan
Sırılsıklamsındır evinin balkonunda
geceye posta koyduğun bir barda
Bir arkadaş toplantısında
sıkkın gün ertelerinde
Aklın hep bende
Ulanla başlıyorsundur kesin
İçinde fırtına gibi esen cümlelere
Şiirler zehir
Şarkılar zıkkım
Bir öğüne düşürdüğün kayıntılar işkence
Oysa ne güzel yerdin yemeklerini
Oburca doyasıya gönlünce
neydi o fincanın elinden çektikleri
yok faldı yok telveyi yalamak derken
alamazdım ya gözlerimi
bir an olsun yapıp ettiklerinden
ikide birde seni seviyorum demekten
daha erken derdin bir yandan elimi sıkıva tutup
daha çok erken
Gayriihtiyari bir gülücük takılıverdi yüzüme
Gözümün önüne geliverdin
Çok sinirlenmiştin ya hani bana bir keresinde
Verip veriştiriyordun
Vurdumduymazlığıma
Çatık kaşların ve aralarındaki kabarmış inat damarınla
O halinle işte
Yine yağmur yağıyordu
gökyüzü delirmişti
Serindi
Hiç üşümemiştik
Neyse boş ver şimdi bütün bunları nisan geldi
Mayıs haziran temmuz sıralarını bekliyor
Offfları kışlıklarla birlikte ütüle kaldır
Güzel sofralar kur kendine
Porselen tabaklarla, kristal bardaklara kırmızı şarap doldur
kırlara çık git ne bileyim papatyalı bir tepeye
Rüzgarlara bırak lepiskalarını
El salla
Kendine
Bana
Bize
Yarınlarımıza
Umutlarımıza
El salla
Şiir ve yorum
Abdurrahim kahraman
5.0
100% (6)