4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1325
Okunma

seni düşlediğim an
çakılır kalırım olduğum yere
yalnızca havan
ekmek su gibi besler beni;
bir nefes ki seninle
bir ömre bedel,
sevmek ölüm,
ölüm senin kadar güzel...
Ferhat ile Şirin’in
Kerem ile Aslı’nın kulaklarını çınlatan
bir büyük güzel ülke,
gülistan seni beni anlatan
özlemin büyüyen günden güne...
seni yaratan, adına san
sanına şan,
yokluğuna hicrân katan
tomurcuğunu güle çatıp
gökkuşağını renklerinle donatan
diken sarıp dalına
bülbül salıp bağına,
özleminle ağlatan...
incili gülüşlerine
bulut hüznüyle savrulan düşlerine
dalmıyayım hele bir
kimse beni uyandırmasın
diye haykırasım gelir...
mor dağların başında
bir çoban yalnızlığındayım;
lâlesini sümbülünü
kırçiçeklerinin binbir türünü,
dikeni yüreğimde
bir yaban gülünü
adın ile çağırasım gelir;
güle döner dünya
ekseninde ben,
yüreğimde özlemin...
sensiz geçen ömrümü
silebilseydim zamandan
senin ile doldururdum
her geçen günümü anbean..
ah bir bilebilsen,
hava, toprak, su ve ateş
dünya durdukça duran
sensin aşk ile kuşatan,
mutlu olurdum gülüm isen
yüreğinde beni yaşatan...
Şaban AKTAŞ
24.09.1997