0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1226
Okunma

elais sipil duman duman
gözlerimden düşen eylül artığı hüzünler gibi
zirvesi
buz bağlamış sanki dün kar yağmış
şakaklarıma usul usul düşmüş
zemherilerde kış gibi kar gibi elais...
elais...
sipilin göğsüne yaslı yosun tutmuş
kötürüm olmuş kayalar kadar suskunum
eklerken
seni yamacımda boyun bükmüş menekşelere
hoyrat esen rüzgarlarla sevda yüklü lirik ezgi gibi
yakamozlar kadar kırılgan yağmurlar gibi ıslak
suya yazıyorum akşam ayazında seni şiir gibi elais...
elais...
seher vakti bir damla çiğ tanesi gibi
nefes nefese tutunduğum o gül teninde
sen
ah sen ince sızısın ya şimdi sol yanımda
usul usul kanayan sevgili yaramsın hiç kapanmayan
son baharımda dalımda biricik beyaz gülümsün sen elais...
elais sensizliğin sabahındayım
suskun caresiz yüreğim kan ağlıyor
senden geriye hep kahır yüklü hasretler kalıyor...
sonu olmayan hülyalar
bir türlü sabaha ermeyen kahır dolu geceler
elais
her akşam sen çıkmazı
hep karanlık sensizliğin sabahı hep...
sanki hiç güneş doğmamış doğmayacak gibi elais...
elais
keşke dereler gibi çağıl çağıl akmasaydım
yaz bahar sanıp mor akşamlara dökünmeseydim
çırıl çıplak düşlerimi biten gün kızılına yakmasaydım...
elais
yakamozlar ölüyor kuytularda ay düşünce geceden
sensiz sabahlar olmasaydı biten geceyle keşke ben de ölseydim elais...
Hasan ODABAŞI
5.0
100% (2)