özlüyorum
bir sis perdesi ardında
sıralı bir kaç hatıra artık
pazar akşamlarının
buharlı camları ardında seni
zamanın alıp götürdüğü
mevlüt kuzumu,necip alimi
zühtümü
yeşil ırmagın kenarında
sazlı sözlü mangal partilerini
nazmiye teyzelerin kapısındaki
semaver çayını
hele yaz akşamlarının sarhoşu
vrak vrak necmi sini
özlüyorum
yeşil ırmak sanki zaman
akarken hepsini aldı gitti
kimi azgın kimi dingin
aldığını vermeyen ecel
ama yinede kokusunu
özlüyorum
topumuzu kesen nazmiye teyzemizi
her nazımızı çeken gürcü nenemi
gelecegimize fal bakan
nuriye teyzemizi,salih dedeleri
müdür bey amcayı,behçet amcayı
özlüyorum
hele hele düriye hocamı
hamdi güler hocamı
çukurcu ömer müdürümü
özlüyorum
bırakıp giden anamı babamı
içimde bir yanık iz
hasret pınarı ateş gibi
özlemin noktaları göz yaşları
özlüyorum
çocukluğumu,gençliğimi
şimdi düşündüğüm
geçmişte düşünmediğim her şeyimi
sabahladığım geceleri
yağmurlara karışan aşk acılarını
omuzumda ağlayan arkadaşımı
özlüyorum
eber gölünü,gözleğin taşını
sakarya başını
bıldırcınla balık yediğimiz
mustafayı hüseyin abiyi dayıyı
günyüzünün kırık taşlarından
havalanan keklikleri
özlüyorum
ziyaret tapede ki tipiyi
güneşli köyünden şahmeliki
heybetli kangallarını
aksu çayını,yağdonduranı
beydagının tepesindeki
kebapçıyı
varto çayındaki alabalığı
kovandan yediğim balı
özledim
aslında bunlar bir hayat
yaşanmış iz bırakmış
tekrarı olmadığını bildiğim
vazgeçemediğim
kabullenemediğim
harcayıp bitirdiğim
ömür
kalanından umutsuz
geçip gideninden mutlu
özleneceğim mi belki
yaşanmamış yıllara
yaşanmış birkaç dakika
yaşamayı
özledim...............