10
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1237
Okunma
Yıllar önce tahtakalede sabahın kör karanlığında işe giden çok güzel bir kızla tanışmıştım. Sormuştum kaçyıldır çalışıyorsun diye o zaman 15 yaşında olduğunu söylemişti.2 yılda çalıştığını belirtmişti. Yani 13 yaşında işe başlamış. Sabahları Üsküdar’dan Tahtakaleye Sabah 8’de iş başı yapıyor du. Kaçta kalkıyordu bu kız çocuğu işe yetişmek için ? Yıllar sonrada 14 on beş yaşlarında küçük kız çocuklarının mahalle aralarındaki atölyelerde çalışırken, öğlen vakti kapı önlerinde dinlenirken karşılaştım yine ülkemizin sokaklarında küçük kız çocuklarına.
Uçurtma uçuran yaşıtlarımı seyrettim
Bisiklete binenleri sonra
Bol oyuncaklı çocukları
Anne babasının ortasındaki
Mutlulukları seyrettim.
Seyrettim kahkahayla gülen çocukları
Elinde defter kitap çantası olanları
Koşa koşa evine gidip sofrasında oturanları
Cebinde bol harçlıkla dolaşanları seyrettim
Bahçesinde doya doya oynayanları
Sevgiden doymuş suratları
Tertemiz elbiseli yaşıtlarımı
Hayranlıklar içerisinde seyrettlm
İşe gidiş gelişlerim de
İşten kaçıp top oynayışlarımda
Tel örgülerden atlayıp, Tren raylarından geçerek
Peronlarında seyrettim
Yok mu bu insanların sorunları, işleri
Yok sa hep biz mi çalışıyoruz
Betondan kurulu semtlerinde
Hava almayan
Demirden kapılı
Camsız bodrum katlarında
Kokusundan nefesimin tıkandığı
Tekstil atölyesinin
İplik tozundan geçilmez kalabalığında
Henüz onüç yaşında bir çocukken
Neden ?
Yoksa !..
Hayatı seyredenlerden miyim
Yaşamaya sırası gelmeyen
Sınıfdan mıyım?
Okulda, sınıfta kalanlardan geliyorum
5.0
100% (9)