20
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1437
Okunma
Bağlar
Demedim mi gönül kalkıp yürüme
Birgün yollarını harami bağlar
Dertliysen derdini dertsize deme
Dertsiz hekim olsa yara mı bağlar
Yazılan kaderdir başa gelince
Suç sende ayağın taşa gelince
Kudretin damlası coşa gelince
Onu bent mi eyler dere mi bağlar
Oku sayfasını geçen çağların
Yaprağı dökülmüş nice bağların
Adeti böyledir yüksek dağların
Aslı’ya yol verir Kerem’i bağlar
Ben de Reyhani’yim susuz pınarım
Damlam coş ederse olmaz kenarım
Öldüğümü duysa o nazlı yarim
Bilmem al mı giyer kara mı bağlar
Aşık Reyhani
1932-2006. Hasankale’nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz’dır. İran’dan göçen babası önce Kars’a daha sonra Erzurum’a yerleşti. Aşık Reyhani’nin çocukluğu köyünde geçti. Zaman zaman komşu köylere gitme olanağı bulduysa da daha başka yerlere gidemedi. Okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Sonraki yıllarda ise dışarıdan sınava girerek diploma aldı.
Küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Hem aşıklardan dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikayesini öğrendi. Kendi aşıklığı ve şiir yazmaya başlaması 18 yaşından sonradır.
Reyhani, rüyasında gördüğü bir kıza aşık oldu. Kısa bir süre sonra da kızı kaçırdı. Birkaç ay geçmeden evliliği geçimsizliğe ve huzursuzluğa dönüştü. Bunun üzerine karısının ailesi kızlarını alarak başka biriyle evlendirdiler. Aşık Reyhani, bu dönemden sonra Dertli mahlasıyla şiirler yazmaya, türkü söylemeye başladı. Ancak bu mahlası uzun süre kullanmadan, Bayburtlu Hicrani tarafından Reyhani mahlası verildi.
Aşık Reyhani Konya Aşıklar Bayramına aralıksız katılan 7 aşıktan biridir. Eski aşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari, Murat Çobanoğlu’nun babası Gülistan Çobanoğlu gibi aşıklardan gelenek ve usul öğrendi.
İran’dan Avrupa’ya birçok ülkede türkü söyleyen Aşık Reyhani, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller aldı. 1980’li yılların başında Erzurum’da bulunan Doğu Ozanları Derneğinin başkanlığına getirildi.
Aşık Reyhani birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrıldı. Ayrıca ABD’nin Michigan Üniversitesinde katıldığı bir konferanstan sonra kendisine fahri öğretmenlik unvanı verildi.
Aşık Reyhani Bursa’da öldü ve orada toprağa verildi.
Şiirleri birçok gazete, dergi ve araştırmada yaralan, çeşitli radyo ve televizyon programlarına katılan Aşık Reyhani’nin, şiirlerinin bir bölümünü topladığı »Alvarlı Reyhani« (1962), »Böyle Bağlar« (1966), »Kervan« (1988) ve bazı düşünce ve şiirlerinden oluşan »Şu Tepenin Arkasında« adlı kitapları, Dilaver Düzgün tarafından hazırlanan »Aşık Yaşar Reyhani«, (1997), Ozan Yusuf Polatoğlu tarafından hazırlanan »Mızrabın Istırabı, Aşık Reyhani-Hayatı ve Şiirleri«, (2003) ve Muhsin Koç tarafından hazırlanan »Ölümünden Sonra Aşık Yaşar Reyhani« (2007) adlı kitaplar bulunmaktadır
KAYNAK:© BeKa Sitesi
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-426-)(-)(-)(
Gönülden gönüle bağlıyım zaten
Bilmem daha benim nere mi bağlar
Yâr düye göğsüm de yürektir atan
Bütün zamanımı süre mi bağlar
Neler dolaşıyor bilsem serinde
Fırtınalar kopar böyle derinde
Gönül bahçesin ücra yerinde
En ıssız gördüğü yere mi bağlar
Sinemi hasretin od’uyla yakıp
Şu deli gönlümü ezerek yıkıp
Sonunda boynuma ilmeği takıp
Yağlı urganlara dara mı bağlar
Ayaz esti rüzgar açıldı ara
Virane bu yürek olur mu hara
Özlem öbek öbek açınca yara
Bilmem deli gönül yara mı bağlar
Bu sevda ey güzel beni çok yordu
Yürekte yanan şey volkandı kordu
Kaç kez söz verdi de sözünde durdu
Söyle bu yalanı kere mi bağlar
Dolu boşaldı bak,boşu dolmuyor
Bu acı, bu çile hitam bulmuyor
Ne yapsan olmadı hala olmuyor
Kader de yok ise çare mi bağlar
Ey Kirmani senin yamandır hâl’ın
Cananın yok ise kırıktır dalın
Pencere dibinde gözlerken yolun
Şimdi bu acıyla kara mı bağlar
Sadık Dağdevire
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (15)