2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1098
Okunma

BALIKÇININ ARDINDAN
Bir zamanlar
Misina ve olta taşırdın çantanda
Şimdi ne oldu haa usta?
Konuşsana!
konuşamazsın değil mi?
Biliyordum böyle olacağını
Biliyordum apansız gideceğini
Görüyorum da sararmış otlar
Kurumuş dağ çiçekleri yoldaş olmuş sana
Ölüm bile alamamış güzelliğini
Oysaki en sevdiğin gülleri getirmiştim
Bir de hasret kokan yüreğimi
Oysaki yoksun
Oysaki uzaklardasın
Oysaki ne çok şey anlatacaktım sana
Balık ekmek sattığın tekneni
Işığı yanmayan
bacası tütmeyen evini
Öksüz kalan Karadeniz’i
Boynu bükük mahallelini
Yetim kalan yüreğimi anlatacaktım sana
Söylesene haa usta
Bir daha dönmeyecek misin?
Hatırlıyorum da
Hep balık tutma yarışına girerdik seninle
Hep de kaybeden ben olurdum
Sonra da;
asil bir davranışla
Karadeniz’e karşı rakı içerdik
Bir kız sevmiştin ölürcesine
Efkârlı günlerinde onu anlatırdın bana
Hayal kurardın uzaklara dalarak
Nemli gözlerle ekmek tekneni gösterirdin
“Düğünümüz bu tekne de olacaktı derdin”
Söylesene usta
Şimdi onunlasın
bari mutlu musun?
Kendini kahredip
Yüreğine zincir vurmuştun o ölünce
Ben ne yapayım şimdi
söylesene haa usta?
söylesene?
1998 / GAZİANTEP