0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1324
Okunma

Çarşaf gibiydi deniz
Güneş parlaktı; baharın en güzel havası...
Bir gün öncesinin yağmur kokusu
Ve martıların kanatlarına takılmış
Çığlıklarının müjdelediği taze ümitler...
Ansızın bir falcı çıkageldi
Sefil kıyafeti ve karanlık yüzüyle
Israr etti gelecekten haber vermeye
İki dilek tut dedi içinden
Bir nazar boncuğunu tutuşturup elime
Anlamsız garip nesneler döktü önüne
Ve başladı gaipten anlatmaya bana dair
Geçmişimi tutturmuştu lakin
Geleceğe dair söylediklerine gülüp geçtim
Cebimden bir tekliği avucuna bırakıp gittim
Bazı sözleri kaldı zihnimde yarım yamalak
İyi niyetimden kaybetmem ve ağır söze gelememem...
Ha bir de üzülecekmişim ve uzun yola gidecekmişim!
Nerden bilebilirdim ki daha akşamına kalbimin tam ortasına
Zehirli bir hançeri, yârin elinden yiyeceğimi...!
Ahmet ASAL