0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1156
Okunma

Elveda Güneşin gölgesine
Hasret kalacak dünya;
Baykuşlar tüneyecek üzerine
Kanadı kırık bülbül damında
Hasret kaldı masmavi göğe!...
Rüzgar pencerene çarptığında
Çocuklar tebessümle bakacak sokağa;
Elveda beyin işgaline son defa
Askerin yüreği param parça
Demir halatlar bağlansa ayaklara
Nöbetçi kalsa her askerin başında
Güneş doğmayacak bir daha damına
Büyümenin yolu basmamak omuzlara
Kenetlenip kucak atmak sulara
Dalgalar kıyıda şahlansa da
Bakire kalacak yerinde kara
Bakirelik beyinde bozulunca
Beyin ve kara tecavüze uğrar işte
Asalet yok ki tecavüz çocuklarında
Eylem beynin çocuğu olduğuna göre
Pi....eylemin asaleti nerede?
Elveda fahişe beynin çocuklarına!
Elveda asaletsiz eylem ordusuna
Elveda ederek gidiyorum bu yolda
Basmadan yavaş yavaş karınca yuvalarına
Göğüs göğüse mücadelem sansarlarla,
Biliyorum punduna getirmeyi bekler ininde
Oysa ben seherin sesiz sakinliğinde
Şahin kuşu ötmeden çıkarım yollara
Sevmezse birileri beni bu elde
Kalırsam namerdim sizin yerde,
Gidiyorum haydi elveda sizlere,
Güneş doğmayacak bir daha üzerinize
Kanadı kırık bülbül havalandı gökyüzüne,
Bülbülün kanadı bulutları savurdu yere
Gökten inen bulutlar kümelendi gözünüze
O bulutlar dağılmayacağına göre,
Kurtlar yatar hep sisli havada
Doğmaz ki güneş kurtlar sofrasına
Kurtlar sofrasında pusu olmaktansa,
Elveda ederek gidiyorum,
Güneşin hiç batmadığı gezegene!...
yıl:10.06.2004
saat:08.25-08.45
Kadıköy/İST.
EROL KEKEÇ
NOT:Bu şiiri yazdığım tarihten kısa süre sonra bu şiire konu edindiğim kurumsal dokunun yerinde yeller esmeye başladı şu anda esamesi bile okunmuyor....hayat bu mazlumun şiiri bile onun ahını sergilemeye yeter.