“Allah (c.c.) dilerse kişinin işini
Mermere geçirir dişini
Dilemezse kişinin işini
Leblebi yerken kırar dişini”


Bir müşterim var idi durumu gayet iyi
Kocaeli’nde mukim, körfezde avizeci
Çalışkan mı çalışkan notu daim pekiyi
Kasası gayet dolu sanırsın hazineci.


Bir gün dedim ki ona nasıl kurdun bu işi
Sorma dedi birader hikâye gayet derin
Ben bir postacı idim; ticaret bilmez kişi
Yuvarlandım ağına yazılan şu kaderin.


Uzun yıllar çalıştım emekli oldum bir gün
İkramiyemi aldım, koydum yastık altına
Esnaflık yapan bir dost duymuş da yapmış düğün
Koşmuş geldi yanıma mübarek tam fırtına.


Dedi ki sıkıntım var çare sende arkadaş
Para boşa durmasın bir müddet bende kalsın
Camdan çubuk alayım yapayım pırlanta taş
Hem bana hem de sana kazansın maya çalsın.


Baktım derdi çok büyük hatırını kırmadım
Dedim, lazım olana kadar alda sen kullan
Hatta epey bir zaman hiç yanına varmadım
Ben idare eyledim filvaki eski çullan.


Epey bir zaman geçti çıktı geldi karşıma
Boynu bükük ve üzgün işi batırdım dedi
Bir eyvah çekmişim ki duman çöktü çarşıma
Unutamam o günü, unutamam ebedi.


Dedi ki; fırınım var cam alır taş yaparsın
Borcu ödemez amma yapacak başka şey yok
Belki rızkın açılır açığını kaparsın
Ne olur kabul eyle, kalbime sapladı ok.


Çünkü esnaflık bilmem şimdi nasıl olacak
Hiç aklımda olmayan bir işle karşılaştım
Çaresiz kabul ettik, olan hâsıl olacak
Kıştan sonra bir başka, çok kışla karşılaştım.


Ya sabır çekerekten hemen koyuldum işe
Paşabahçe’ye vardım biraz cam çubuk aldım
Avize taşı yaptım, kârı dokundu dişe
Daha da heveslendim yoğurta maya çaldım.


Rabbim zoraki bana rızk’a bir kapı açtı
Üç beş sene içinde büyük para kazandım
İşi bilmeyen kula, verdi, meccanen saçtı
O dilemese idi ben kenarda hazandım…


Bu bir hikâye değil, gerçek hayattan kesit
Allah (c.c.) ne verecekse, hayırlısını versin
Bizler için zor olan, ona çok kolay, basit
Rahmet gözlüğü ile bizleri görüversin…



“Açılır bahtımız bir gün, hemen battıkça batmaz ya
Sebepler halk eder Halik kerem babın kapatmaz ya
Benim hakka münacatım rızk için değildir hâşâ
Huda Rezzak-ı âlemdir, Rızıksız kul yaratmaz ya” İbrahim Hakkı


Salih Yıldız…08.04.2012