5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
944
Okunma
Henüz lise öğrencisi abimin dolaptaki kitaplarının yasak olduğunu söyleyerek babamı teleşa verirler. Bunun üzerine babam başta olmak üzere aile büyükleri toplanır. Ankara’dan Üniversite okumuş yeğenlerini çağırtır. Yeğenleri Üniversite okudukları için onların bilgisine danışır. Ve sonunda yasak olmayan kitapları yasak ilan ederler. Babam da küçücük şirin bir kasabada tanınan biri olduğundan itibarı sarsılmaın diye kitapları yakmaya karar verir. Hayatında çok güzel bir yolculuğa çıkmış aydılık yüzlü gencin dünyasını düşünmeksizin kitapları evin bahçesine dökülerek yakılır. Alevler arasından iki kitap kurtararak oğluna teselli olur annesi. İçi yanar annesinin. Çünkü karar verenlerin arasında değildir. Bir ömür oğlunun yüzüne nasıl bakacak sonra. Okuma yazmayı bilmeyen annesi çocuğunu ruhunu hisseder ve desteğini esigemez. Yıllarca konusu olur. Annenin o mücadelesi ve Üniversite okumuş, büyük şehir görmüş yeğenlerin cehaleti yüz karası olarak ailede zihinlere damgasını vurur. Yakılan kitapların ardından yeniler alınmaya devam eder. O genç lise öğrencisinin evdeki küçük kardeşleri kitap okumaya başlarlar. Kitap okuma alışkanlığını böyle kazandım. Bilinç altıma böyle işlendi. Yaralandım. Yıllarca o yarayı içimde taşıdım bir vahşet olarak. Çok yıllar sonra da Sivas’ta yakılan 35 insanımızla bir daha anladım ki bu ülke ve aileler gerçek insanı barındırmıyor.
Yakılan kitaplar ilk okul beşinci sınıf öğrencisiyken şahit olduğum gerçek bir olaydır.
Ne çok gezdi
Rutubet kokulu
Küflenmiş duvarlarının karanlık bodrumlarında
Kuytu köşelerinde dolapların
Çuvallar dolusu sırtlarında ; çocukların
Yağmurlu bir sonbaharda
Kamyonlar arkasında
Sevdalı kitapların
Heyetler toplandı kitaplar yasak diye
Liseli gencin dünyası
Görülmez oldu
Ölüm fermanı kararınız
Sevdalı kitapların
Tek katlı beyaz boyalı evin arka bahçesinde
Nemli çimlere dökülmüş
Gecenin sonsuz karanlığında
Yıldızlar ve ay şahit
Alevler arasında kül olup savrulan
Sevdalı kitapların
Seyrettiler; ayakta dikililerek
Gökyüzüne yükselen kırmızı alevleri
Dayı, yeğen ve en büyük ağabeyi
“Başın belaya girecekti dayı”
Önemli bir iş başardılar
Sevdalı kitapların
Sormadılar sahibine
Düşünmediler hiç
Damarlarında kan gölü ananın
Işık oldu yayıldı, yanan kitaplar arasından
“Gorki’nin Ana “sını ve “Neşeli Günler “i kurtardı.
Sevdalı kitapların
Göz yaşı yetmez oldu bu kalleşliğe
Yüreğine oturdu yıllarca…
Yakanlar diplomalı cahiller
Aklı yetmeyenler
Haddini bilmez körler
Yanan kitaplar oldu
Dost düşman belli oldu
Sevdalı Kitapların
5.0
100% (3)