2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1291
Okunma

soğuk kış akşamlarında
tenimin ayaza kesen sahipsizliğine
gözlerinin ılık dokunuşlarıyla
yıldızlar eklenir karanlıklara
eski bir eskimemiş resimde
sepya renkli bir mutluluktan kopup
gri bir ses yankılanır ıraklardan
ve bir gong çınlar bir yerlerde
hiçe sayıp bütün söz bitiren işaretleri
yeniden başlanır noktası konmuş cümlelere
bıkmadan ve bir daha...bir daha
serilirken nedametsiz yaşanmışlıklar yeniden gözlerinin önüne
ve içinden çıkılmaz bir labirentte kaybolurken düşler
iki kereden daha çok kere yitilse de bitmek bilmez tünellerde
direnilir ve bitilmez asla
bitme...
sonra
bilse de bilmese de
hayal de olsa hatta
ve sızısı kimsesizliğin
hiç bitmese de
vazgeçilmez hiçbir şeyden
yatılır koynuna akşamların ayazından kaçıp da
çünkü aşk büyür
anbean
senli de
sensiz de
her şey bu kadar işte
atilla güler