2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1001
Okunma

BU ŞEHİR
Siyah bir tül gibi iniyor gece
Bu şehrin rüzgârları başka
Baharı yazı kışı bir başka
Bir başka bu şehrin insanları
Gözleri fırıl fırıl yüzleri korkuya bulanmış
Sokakları puşt geceleri kancık olmuş
Yiğitliğinde
kardeşliğinde
yalnızca namı kalmış dillerde
Sevdalar bile parayla alınır olmuş
Gencecik kızlar sokaklara düşmüş
Hayat denilen şey, sadece para olmuş
Ah benim eski insanlarım
Utanmayı bilen ar namusu bilen atalarım
Şimdi nerede utanma
Hani siz derdiniz ya “Vel haya vel iman”
İşte aynen öyle
Beyaz bir tül gibi iniyor sabah
Ve kaçıncı kez geçiyorum bu tüllerin arasından
Beni yıllarca evime taşıyan bu sokak
Bu küçük ve yorgun evler
Bu sonradan görme apartmanlar
Gösterişli pastaneler
alış veriş merkezleri
Bir tünelde yürüyormuşum hissi veren
İki yanımda dizili olan ağaçlar
Geçmişin adım adım uzaklaşan görüntülerine dönüşüyor
Tüller uçuşuyor açık pencerelerden
Ben taşıyorum gecenin gürültüsünü
Hayaller
gerçekler
Ve şarabımda eriyen buz
Bu şehir tüm kapılarını açıyor
Kendini karşılayan
ve terk eden herkese
10.05.2006 / ANKARA