0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1331
Okunma

Yar…
Kıble gâh tır ahım
Kalbimi burkan hasretidir derdim
Bu hal ile nasıl arzu melalime
Umut bağlarım
Çaredir gözyaşım, kalbimi firkate
Ram eden figanım, sabırdır ilacım
Ne kadar
Bilmiyorsam
Ben denen kafeste eriyip,
Esaret yaşıyorsam
Ruhuma vurulan prangaları
Görmezden gelip, hala gülüyorsam
Nasıl el açarım,
İltica etmek için yanarım,
Çelebinin endişesinden ne anlarım
Hangi
Denize nazar etsem
İçimde ki canavarı görmekten
Çekinmeyi bilmesem
Nefsimin her hevesine kol kanat gersem,
Aklı ve izanı uğruna hasretsem
İradeyi ne yaparım, hesabın
Adından nasıl korkarım,
Haşyeti hala ne sanırım desem
Zanlı mıyım?
Maktul müyüm?
Dile gelen her ithamın
Aynasında ki zat mıyım?
Emin olmaktan niye korkarım,
Bahane içinde yaşamaktan
Hiç sıkılmaz mıyım?
Lahzanın eşiğinde, nefesin müddetinde,
Mizanın muvazenesinde nasıl ayıp halde kalırım
Yâre yürümek
Sevdadır, aşk-ı vuslattır
Ne kadar cehlin varsa,
Her girdabın içinde boğulan
Can olunca yaradır
Nefsini tanımayan,
Sırrını tutmaktan sıkılan,
Aklını hisleri için zil çaldıran zavallıdır
Kapın çalınmadan, ecel nefesini almadan,
Umutları kurutmadan
Ruhuna kulak vermen icmaldir
Annenin
Duasını al, ceddini hak say
Kuş nasıl ürkekse, kalp inşirahı
Zaruretse hassasiyettir nazar
Kalp taş kesilir, ruh bizar edilir,
Nefes katledilir, izan
Afat içindedir nerde şiar
Sabırdan korkma, kanaatten sıyrılma,
Edebi hiçe sayıp pişkinliği marifet sanma ezadır
Mustafa Cilasun