ben; adresini bilmediğin bir pencere buğun
kırkikindi damlam.. yağıyordun
yaşıyordum aynı anda hasreti
bekliyordum sonsuz damlalar içinde seni
beklediğimden habersiz sevdiğimi..

gözlerim dışarıda yağan yağmurda
dudaklarım, yanaklarım yapışkın cama
ümitli, meraklı heyecanlı üşümüş..
her yağmur kesildiğinde hayata küsmüş..
ümit ediyordum görebilmeyi, bu son süzülüş

her yağmur damlasını sen sandım
sele karıştın, farkıma varmadın, canım
çamurlara karışacaksın diye kıskandım
üstüne basacaklar diye kaygılandım..
kırkikindi yağmurunda bir damla aşkım

karanlık bastı akşamları erkenden..
ya sele karışmamış, beni beklemekteysen
üşüyecektin.. üşüyeceksin..
görmeyecek düşeceksin
yalnız kalacaksın vefasız sanıp incineceksin

ben bir küçük pencerede buğu
sen adına şarkılar söylenen bir ikindi yağmuru
hiç.. visal.. vuslat.. kavuşmak olmadı muradım
yüreğimde sızım
birdamlam hasretim, aşkım

sen ayrı dünyaların başka sevdaların gözyaşı
pencerem tek tabaklı, yanağım cama yaslı
şurada nisana ne kaldı
kırkikindi damlası
ömrümün manası