13
Yorum
5
Beğeni
4,6
Puan
2006
Okunma
genç bir kızdı Akasya
tatlı sözlerine kandı Rüzgar’ın
Rüzgar esti gitti,
bir daha gelmedi...
Akasya tanıdı Rüzgar’ı yüreğinden
terk edileceğini hissetti,
tehdit dahi etti,
fayda etmedi...
Kirletilmiş bedeniyle kala kaldı,
ondan nefret ederek...
Ben ki, onu kendim gibi bildim
Ben ki, her sözüne güvendim
Ben ki, kaygılanmadan sevdim
Ben ki, her şeyimi ona verdim
sevgi dolu yüreğimi çaldı önce
sonra iffetimi
şimdi neden bu kaygılanma?
yüreğimde sıklaştıkça heyecan,
anlıyorum ki,
kaygılanmam yüreğinden dolayı
çünkü, gözleri gibi kapkara
söyleyin ona
aklını başına alsın
toparlasın kendini;
benim sevdamla oyun olmaz!...
onu vururum yüreğinin ortasından
karanlık gözlerinden bir yol bulup
görürsünüz bak
neye uğradığını bile bilemez…
kış
soğuk beyaz
bir ihanetle başladı
Osuzluk ise
buz gibi renksizliği sıvadı ruhuma
gitti, gelmedi bir daha
gelmediği için söyleyemedim
kıştan değil
Osuzluktan üşümelerimi
beni terk ettiği gibi
kendimi kolay terk edemediğimi...
kışlar biter de
bir yaz günü
ısınırsa yüreğim
belki unutuveririm beni
sanki hiç tanışmamışız gibi
Ben de terk ederim
ihanete uğramış şu bedeni...
*
5.0
89% (8)
1.0
11% (1)