13
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1996
Okunma

dün fırtınaydın penceremin önünde,
sonsuzluğa uzanan uğultularınla,
düştüm gözlerinden
deli mavi sulara
gözlerinin deli uçurumundan...
bugünse kar
beyaz bir sükunet,
beni eskisi gibi seversin
beyaz sevişmeler sunarız birbirimize,
ıslak dudaklarında kururuz ikimiz...
dünün korkunçluğunu sona erdirip
üstümüzü örteriz
tertemiz...
küçük bir umuda bel bağlamışım,
tutunarak büyük boylu harflerime;
kelimelerim
kendi harflerini kemirmekte
kendi kendime mi konuşuyorum..
yüreğim laftan anlamıyorkırıldı çocuksu kaprisleriyle─daha çocuk
kime olduğunu da bilmiyorum.
bildiğim,
sana değil...
tek mısra yazmasam da seni,
şiirler kadar severim
kelimelerimin tüm harfleri tükeniyor
susuyorum ebediyen,
sanma ki, sevdam bitecek
harfler bittikçe,
her susuş yanında getirir harflerini,
kelimeler oluşturur şiirlere...
dil unutur belki kelimeleri
şiirler ise asla unutmaz...
son suskunluklarım
seni bırakmamak uğruna;
delirmekten önceki son sükunetlerim olur bunlar
eğer gitmek istersen...
Kal diyorum
susmalarımı seslendirerek
"Kal!..."
zor, ama belli mi olur,
aşk bu...
kafamın içinde çalkalanan sesler var
deniz değil elbet
gene de içine atıyorum kendimi
boğulmaya...
boğulursam
aşk uğrunda boğulayım...
5.0
100% (11)