Kötü olan zaman mı ,yoksa biz miyiz bilmiyorum Bakıyorum da,geri dönüp yaşananlara Yaşanacaklardan ürküyor,hatta korkuyorum
Çünkü gün aydınlığını İnsanlar değer ve samimiyetlerini yitirmişler
Keşke rafa kaldırılsaydı o çıkarsız dostluklar diyorum Çünkü indirmesi kolay olurdu diye düşünüyorum
Demem o ki; Ne dostluklar çıkarsız ne de sevgiler ebedi Yani bir sigara içimi kadarmış dostların vefaları
Hey haaat..ne acı değil mi? Bakar mısın hayata O beraber yola çıktıklarımız Başka saflarda yer tutmuşlar bile şimdi
Hani diyor ya Zeki MÜREN; “ hayat sen ne çabuk harcadın beni..” Tükendi şimdi her biri Tükendi paketteki son sigara gibi
Hadi sen olda hak verme “ateş yakar , su boğarmış.. Her şeyin dert olduğunu , İnsan bu yaşa gelince anlarmış..” Diyen TARANCI’ ya
Şimdi dönüp baktığımda geriye Al bendende o kadar
Bir zamanlar dost bildiğim gönüller Çıkar değirmeninin suyu bitince Kestiler de selamı sabahı Verilen söz ne kelime Ettikleri yeminden bile caydılar
Hatta öyle ki ; “ ölüm var ayrılık yok “ dediklerimiz “Ölen ölür ,kalan sağlar bizim ..” dediler
Yani anlayacağın göçmen kızı ; İyi-kötü, güzel-çirkin Günah ve sevap anlamında da Sevdasına sevdalandığım yar değil sadece Her manada hayatı paylaştıklarımız bile Artık görmez ve de tanımaz oldular
Yani tabiri caizse “ sende mi Bürütus..” dedirttiler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hadi sen olda hak verme “ateş yakar , su boğarmış.. Her şeyin dert olduğunu , İnsan bu yaşa gelince anlarmış..” Diyen TARANCI’ ya
Şimdi dönüp baktığımda geriye Al bendende o kadar
BİRDE BİZDEN OLSUN HOCAM .TOZ PEMBE GÖRÜLEN HAYAT BELLİ BİR YAŞDAN SONRA KÖMÜR KARASI GİBİ GÖNÜYOR GÖZLERE. YİNE ANLAMLI MANİDAR HAKLI DİZELER TEBRİK EDİYOR BAŞARILARINIZN DEVAMINI KALBEN DİLİYORUM SELAM SAYGILARIMLA.
Hatırlar mısın çocukken en çok fıstık hasat zamanlarında karşılaşırdık seninle, Siz ailecek gelirdiniz ekili tarlaların başına, biz seyri sefer ederdik evimizle fıstık ekili tarlanın arasında. Ah sizin o fıstık tarlanız yok mu, hele kıyısındaki patikada biten yabanıl otlar, Kasım ayının ayazında geçerken o patikadan, ayaklarım ıslandıkça iliklerime kadar üşürdüm, bazen annen alıkoyardı yanında, bir sahana taze kaynatılmış süt doldurur, içine ufaladığı ekmeklerle ikimizi aynı kaşıkla doyururdu.
Sen hep ağırbaşlı mıydın, yoksa ürkek mi bilmiyorum, kıyamazdın kimse incinsin annen beni kucağına alıp öpüp koklarken bile, aldırmaz gibi görünür yan gözle izlerdin, büyüyorduk her canlı gibi, okul çağımız gelip dayanmıştı, siyah satendi ölüklerimiz robalı ve büzgülü, hem de çift cepli, yakalığımız patiskadandı ama en güzelini benim anam dikerdi.
Pantolon denen şey pek bilinmezdi de anam nasıl ve nerede gördüyse bellemişti, lacivert ve bordo renklerde ayrı ayrı kumaşlardan bana okul kıyafetimi tamamlayan pantolonlar dikmişti. Ayrılmayı hiç istemezdik birbirimizden, bazı kış günleri sabahtan izin alırdım anamdan akşam sizde kalmak için, o da bilirdi ki küçük kızı emin ellerde. Yer sofrasına oturup yedi sekiz kişi, tahta kaşıklarla çala kaşık yediğimiz bulgur pilavının lezzeti nasılda güzeldi öyle, birde evinizin o zaman en küçüğü olan erkek kardeşinin bir büyüğünün kafasına yoğurtlu kaşıkla vurmasını ve bizim gözlerimizden yaş gelene dek ona gülüşümüzü, bazı şeyler unutulmazmış hiç unutmadım.
Biliyor musun senin en çok kıvır kıvır ve bir o kadar gür olup iki örgü halinde beline kadar inen saçların çekerdi dikkatimi, taraması zor muydu bilmiyorum ama öyle çoktu ki saçların, kuşkusuz taranırken yanmıştır canın. Garipserdim saçlarının kıvırcık olmasını, çünkü bir Arap Kızı Teyzenin saçları kıvırcıktı bir de senin aynı kuzularınki gibi yani ben öyle zannederdim çocuk aklımla. Sen de en çok Arap Kızı dediklerinde kızardın saçların sebebiyle.
İlkokul bitti, ben ortaokula başladım, sen evinizin en büyük çocuğu ve tek kızı olduğundan mı bilmem İlkokulu bitirdikten sonra okumadın, bizi bu da ayıramadı, her yaz tatilinde ya sizin ya da bizim evde gene toplandık, bu kez grubumuza bir de köyümüze yeni atanan genç bir bayan öğretmen eklenmişti, ilk görüşte onunla da ısınmıştı kanımız birbirimize ama sen başkaydın kuzucuk.
Yeni bir de huy edinmiştin beni kendinden bile kıskanır olmuştun. Öğretmen hanıma biraz yaklaşsam yaka paça kendi yanına çeker, dizlerine yatırıp, bir güzel pataklardın. Güçlü kuvvetliydin de bana göre, hani nasıl desem şişman değil de kemiklerin daha iriydi.
İkimizde yirmili yaşlardaydık, ben memur olup Ankara’ya gitmiştim, iki üç ay sonra geldiğimde duydum ki seni köyümüzden bir gençle sözlemişler. Buluşmalarımızın finali olacağını ise hiç düşünmemiştik, ben köy postasından inip daha anama gitmeden sana gelmiştim, annenden izin isteyip bize gitmiştik. Babam bizi birlikte görünce hemen bir tavuk kesmiş anam da kızartmıştı, hep birlikte nasıl da iştahla tüketmiştik beş kişi bir kazan dolusu kızarmış tavuğu.
Evin kızı sen misafiri ben olmuştum ve yemeğin üstüne közde çay demlemiştin, anamla babam evin içinde biz evimizin hemen üstünde papatyalarla bezenmiş harmanda içmiştik çayımızı. Son buluşmamızdı o ve biz zaman hiç bitmesin istemiştik ama bitti.
Yıllar sonraydı senelik izne gelmiştim ilçeye, evinin adresini verdiler sana geldim, önce iyice inceledin, sanırım ben olup olmadığımdan emin olmak istedin, sonra bana öyle bir sarılışın vardı ki, ben de sana tabi. Ben hep çıtkırıldım olduğumdan sarılışınla sanki bütün kemiklerim bir torbaya toplanmış gibi hissettim.
Ben şimdilerde şiirler yazıyorum biliyor musun kuzucuk, aslında sesim çok güzeldi sen de bilirsin biraz bağlama çalmışlığımda vardı hani. Çoluk çocuğa karıştıktan sonra bıraktım, ara verince de temelli unuttum.
Kuzucuk dememe kızma olur mu, saçların kıvır kıvırdı ya işte ondan.
Umarım bir gün gene karşılaşır, yeni kaynatılmış ve içine ekmek doğranmış sütü aynı kaptan ve aynı kaşıkla birlikte tüketiriz…Ve ilkokul çağımızda ve sonrasında yani şartlar bizi temelli ayırana dek yaptığımız gibi aynı yer minderinde sarmaş dolaş yatar konuşacağız diye hiç uyumadan sabahlarız kimbilir ….Belki.…
Şimdi yani otuz yıl sonra nerden geldi bunlar aklına diyorsun değil mi?
Haklısın ama biz seninle DOSTTUK KUZUCUK, kelimenin tam anlamıyla SEN BENİM TEK ARKADAŞIM VE TEK DOSTUMDUN.
Hatice Ak/04.09.2011/
Dost yıllar yılı görülmese de hala ilk tanıdığınızda olduğu gibi kıpır kıpır etmeli yüreğinizi.
İşte benim KuZuCuK'um böyle, o gene hep ağırbaşlı ben muzip ve hınzırın teki...
Herkese nasip olması dileğimle...
Hocam Bu arada Züğürt Tesellisi Şiirimi okumanızı rica ediyorum...
HATİCE HANIM HAKLIYMIŞINIZ..İHTİYARLIK İŞTE..KARIŞTIRMIŞIM ŞİİRLERİ.. DİĞER BİR DURUMDA O GÜN BEN YOKUM TOPLANTIDAYIM VE NETTE DE PROBLEM VAR O HAFTA..PERŞEMBE GÜNÜDE ZATEN ANTALYA HAREKET EDİNCE ARADA KAYNAMIŞ S,İZİN O ŞİİR..ÇOK ÖZÜR..HER ZAMANKİ GİBİ YİNE BİR SIFIR..
HATİCE HANIM MERHABALAR; her okuyuşumda kendimden o kadar çok yaşanmışlık buluyorum ki bu yazıda..hani bölge ve şehir farklılığı olmasa o evin " kafasına vurulan" erkek çocuğu benim diyeceğim nerdeyse..harika bir yazı..valla şunuda belirtmek isterim eğer bu yazı ilk zamanlarda yorum olarak düşseydi hiç kuşkusuz yine pembelere bürünmütü..ama o hakkını kaybetti ..yani " sona kalan dona kalır.." sözünü bir daha doğrulamış oldu bu yazı..şiiriniz okumamdan söz ediyorsunuz..sanırım sayfanıza uğramadan yazmışınız..oysa ilk yorum benden..tıpkı " kayın babasından.." der gibi..kaldıki siz demesenizde mutlaka ğruyorum ben..sorumluluklarımı kolay kolay başkalrının hatırlatmasına bırakmam..neyse damarınuıza basmayalım şimdi..yörük kızı toros yeli gibi eser sonra.." TOROS" dedimde aklıma geldi..edebiyat ailesi olarak kemer deydik geçen hafta sonu..iki gün oldu toroslardaki kışı yaşayalı..peki peki kısa kestim..yorum için çok teşekkür ediyorum..şeref verdiniz..selam ve saygımla.
HATİCE HANIM HAKLIYMIŞINIZ..İHTİYARLIK İŞTE..KARIŞTIRMIŞIM ŞİİRLERİ.. DİĞER BİR DURUMDA O GÜN BEN YOKUM TOPLANTIDAYIM VE NETTE DE PROBLEM VAR O HAFTA..PERŞEMBE GÜNÜDE ZATEN ANTALYA HAREKET EDİNCE ARADA KAYNAMIŞ S,İZİN O ŞİİR..ÇOK ÖZÜR..HER ZAMANKİ GİBİ YİNE BİR SIFIR..
HATİCE HANIM MERHABALAR; her okuyuşumda kendimden o kadar çok yaşanmışlık buluyorum ki bu yazıda..hani bölge ve şehir farklılığı olmasa o evin " kafasına vurulan" erkek çocuğu benim diyeceğim nerdeyse..harika bir yazı..valla şunuda belirtmek isterim eğer bu yazı ilk zamanlarda yorum olarak düşseydi hiç kuşkusuz yine pembelere bürünmütü..ama o hakkını kaybetti ..yani " sona kalan dona kalır.." sözünü bir daha doğrulamış oldu bu yazı..şiiriniz okumamdan söz ediyorsunuz..sanırım sayfanıza uğramadan yazmışınız..oysa ilk yorum benden..tıpkı " kayın babasından.." der gibi..kaldıki siz demesenizde mutlaka ğruyorum ben..sorumluluklarımı kolay kolay başkalrının hatırlatmasına bırakmam..neyse damarınuıza basmayalım şimdi..yörük kızı toros yeli gibi eser sonra.." TOROS" dedimde aklıma geldi..edebiyat ailesi olarak kemer deydik geçen hafta sonu..iki gün oldu toroslardaki kışı yaşayalı..peki peki kısa kestim..yorum için çok teşekkür ediyorum..şeref verdiniz..selam ve saygımla.
merhaba üstadım, şiirinizi okuyunca içim acıdı, kendimden parçalar buldum, bir zamanlar ben ve üç arkadaşım vardı, hep bir agızdan dört can oldu bir can derdik, zamanın küfü içinde,sözlerin yalan oldugu ortaya çıktı,
ÇOK DEĞERLİ GÖNÜL DOSTU MERHABALAR; NE KADAR HAKLI KONULARA PARMAK BASMIŞINIZ ŞİİRE YORUM ADINA..KESİNLİKLE KATILIYORUM.." KİRLENEN BİZ VE KİRİMİZİ DÜNYAYA SIVADIK.." MUTLU OLDUM ZİYARETİNİZDEN..SELAM VE SAYGIMLA.
merhaba üstadım, şiirinizi okuyunca içim acıdı, kendimden parçalar buldum, bir zamanlar ben ve üç arkadaşım vardı, hep bir agızdan dört can oldu bir can derdik, zamanın küfü içinde,sözlerin yalan oldugu ortaya çıktı,
ÇOK DEĞERLİ GÖNÜL DOSTU MERHABALAR; NE KADAR HAKLI KONULARA PARMAK BASMIŞINIZ ŞİİRE YORUM ADINA..KESİNLİKLE KATILIYORUM.." KİRLENEN BİZ VE KİRİMİZİ DÜNYAYA SIVADIK.." MUTLU OLDUM ZİYARETİNİZDEN..SELAM VE SAYGIMLA.
Güvenme insanların samimiyetine menfaatleri için gelirler vecde.eğer haktaâla vadetmeseydi cenneti ALLAH a bile etmezlerdi secde.Dünya çıkar ve menfaat dünyası.kutlarım çok güzeldi,devamını dilerim Selamlarımla Osman AKSOY
Ogüzel sözleri şarkıları dilendirenler boşuna dememişler ki arkadaşım.İnsan yaşadıkça ummadığı,hatta ufacık bir ihtimal bile vermediği ne hayal kırıklıkları yaşıyor.Ve o final sözünü heceliyor. Çok güzeldi.Kutlarım.
Demem o ki; Ne dostluklar çıkarsız ne de sevgiler ebedi Yani bir sigara içimi kadarmış dostların vefaları.
çok haklısınız Sayın Ertürk ne yazık ki vefa İstanbul da bir semt adı artık bu zamanda dost diyebileceğimiz bir insan bulmak çok ama çok zor. duyarlı yüreğinizden sitem yüklü fakat haklı sitelerden oluşan bir şiir dökülmüş dizelere
N edersin hocamm ortalık brütüs kaynıyo galiba)))) Biz doğru bildiğimiz atalarımızın bize öğtlediği doğru yoldan sapmayalım,yaradanda karşımıza hayırlı insanlar çıkarsın dilerim. elinize sağlık.
Yani tabiri caizse “ sende mi Bürütus..” dedirttiler ...dedirtirler efendim dedirtirler, sezar yasamis olsaydi kahrindan bir kez daha ølürdü...hangi yana baksak brütüs dolu cünkü...kuylarim kaleminizi..saygilar
Her geçen gün geçmişi biraz daha aratarak yakıyor canımızı.Riyakar dostluklar,çıkar ilişkileri insanı canından bezdirse de iyiki tanımışım,iyikiki varsın diyebildiklerimizde oldu.(Edebiyat ailem gibi)Nadir de olsa arkadaşlığı ,dostluğu bir nebze yaşadık,yaşıyoruz fakat üzülerek söylemek istiyorumki gelecek nesiller bu kelimenin ne anlama geldiğini bile bilemeyecekler. Ne kadar da güzel kaleme almışsınız,,(sendemi bürütus) dediğimiz bu günleri.Yüreğinize, kaleminize sağlık hocam.Saygı ve selamlarımla.
Demem o ki; Ne dostluklar çıkarsız ne de sevgiler ebedi Yani bir sigara içimi kadarmış dostların vefaları
Hey haaat..ne acı değil mi? Bakar mısın hayata O beraber yola çıktıklarımız Başka saflarda yer tutmuşlar bile şimdi
Hani diyor ya Zeki MÜREN; “ hayat sen ne çabuk harcadın beni..” Tükendi şimdi her biri Tükendi paketteki son sigara gibi
söylenecek çok söz var.. çalışma hayatı insana çok şeyler öğretiyor.. ...yakın zamanda yaşadığım olaylardan birisiydi namertliğinden geçtim masa arkadaşımın ...kendisine güç edinmek için idareye yakın yeni tanıştığı arkadaşa sarılması ve samimiyetliğimizi unutması başta beni çok üzdü..onun yağcılığı gün be gün içimde tarifi imkansız duygular yarattı..acımak ile nefret arası bir şey..bazen hoş gördüm aldırmadım ..bazen duygularımı belli etmemek için kendimi işime verdim ve yavaş yavaş kendimi çektim oluşturduğu gruba katılmadım seminerde ....derken benle konuşmamaya başladı ...yine serbest bıraktım kendisini ..ancak gülüyordum haline ...derken derken ayrılık yaşadım..üzüldüm mü üzüldüm neye ona verdiğim değere... gerçek yüzler bir şekilde ortaya çıkıyor..ne yapacaksınız... üzülmüyeceksiniz..kimsenin sizi üzmesine fırsat vermiyeceksiniz.. her konuda çok sabırlıyımdır..sadece yarabbi ben susuyorum sen konuş derim...gün gelir,devran döner..ama kaybedilen itibar ne yapılırsa yapılsın yitirilmiştir artık ..geri kazanılması da çok zordur.. arkadaşlıklarda böyle...ama aşk da böyle değil..sevdiğinin namertliğinden geçsende yüreğinde kin tutamıyorsun.. dostluklardada aşkın olması gerek diye düşünüyorum..gönül dostları ..onlarki bir birini allah için sever.. hayat işte böyle bir şey ..menfaati için insanın yapamıyacağı şey yoktur..çok şeyler öğretiyor hayat çok:))
GÜLESEN SANCAR tarafından 3/15/2012 2:07:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
GÜLESEN SANCAR tarafından 3/19/2012 11:37:01 AM zamanında düzenlenmiştir.
merhaba arkadaşım ne haklı ne güzel sözler dostluk çoktan öldü arkadaşım ben onu mezarlığa bırakalı yıllar oldu en can dediğim bir bayan arkadaşım kardeşim dediğim insandan gördükten sonra ankarada karşıyaka mezarlığına bıraktım şimdi lay lay lom dostluklar kalmış ne acı ne elem verici değilmi bizlermi çok eskidik yoksa arkadaşım hala eskilerde kalmış aklımız yoksa yeni nesilmi değim çok akıllı bilmezlerkı dostluğun değerini dost dediğinde can dendiğinde can verildiğini yok yok arkadaşım yok bizler neslimizin son örnekleriyiz galiba allahıma çok şükürler olsunki senin gibi canım dediğim dostum var buda bana yetiyor yüreği güzel arkadaşım iyiki seni tanımışım onun içindirki (çerkez kızı der benim can dostum).)işte öyle iyiki varsın diyorum arkadaşım dostum sevgiler bırakıyorum güzel yüreğine
muzdarip olduğumuz bir konuyu dizelere dökmeniz,gerçek dost bilip yüreğimizi açtığımız vefasızları hatırlattı..kutluyorum yürek sesinizi..sevgi ve selamlarımla...
ne de güzel dile getirmişsiniz yaşadığımız zamanı,geçmişten günümüze hangi değerlerimiz kaldı ki hocam:(( beğenimle ve hüznümle okudum,kutlarım kaleminizi.. selam ve saygılarımla...
___________________________Dost kalem kırmışlar sizi üzmüşler sizi yaralamışlar sizi bir söz var ve bu söz her daim uygulanmalı "Hiç kimseye gereğinden fazla değer verme ya onu kaybedersin yada kendini mahvedersin" geçti artık o bir zamanların çıkarsız menfaat siz dostlukları kalmadı devir başka devir al çevir altını üstüne getir bulamasın o eski dostlukları Kaleminiz baki yüreğiniz daim olsun efendim...saygılarımla.
hocam yüreğinize saglık........güzel açıklamalar dökülmüş yüreğinizden ne yapacaksın dostluk çok az yürekte izi kalmış yapacak bir şey yok:) kaleminiz nur olsun saygılarımla zaralıcan
Yani anlayacağın göçmen kızı ; İyi-kötü, güzel-çirkin Günah ve sevap anlamında da Sevdasına sevdalandığım yar değil sadece Her manada hayatı paylaştıklarımız bile Artık görmez ve de tanımaz oldular
Yani tabiri caizse “ sende mi Bürütus..” dedirttiler Günaydın...Anlam dolu dizeleri ve şairini tebrik ediyorum, esen kalın...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.