Sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okunmuştu,
Musallaya konulunca kılınacaktı namazı,
İki kapılı bir handı gelip geçtiği
Veya gölgelikti biraz dinlenip, yoluna devam ettiği,
Sadık yâriydi kara toprak,
Ondan gelmiş ona gidecekti
Veya hay dan gelip hu ya gidecekti,
Seneler geçecek bakacaktı geriye,
Dünyadan anladığı koskoca bir hiç olacaktı,
Doyulmayan yalan dünyadan gün gelecek gitmek isteyecek
Ama korkacaktır ölümden,
Kendinden önce gidenleri özleyecek,
Geride kalanlara hasret kalacaktı.
……………………………………….

Günün birinde masadan bir bardak eksilecek,
Ayakkabın yok olacak yerinden,
Dünya seninde Palucunu dama atacak,
Binlerce hakikati unutup,
Bir tek hakikate doğru yol alacaksın,
…………………………………….
En son hangi yemeği yediğini,
Kiminle neyi konuştuğunu,
Hangi hastalıktan öldüğünü konuşacaklar,
Herkes seninle olan son hatırasını hatırlayacak,
Yapayalnız geldiğin dünyadan,
Yine yapayalnız döneceksin,
Üçün biri kalacak yanında,
Seninle sohbet etmeye can atanlar bile,
Çekinerek bakacak beyaz kefenin arasındaki yüzüne,
Doğduğunda giydirilen ecel gömleğin,
Kefenin olmuştur artık farkında olmadan.
Bir gül bahçesine girercesine kara toprağa girmekte var,
Katran karası cehennem çukuruna atılmakta.
Süleyman’ın tahtında halıya binsen,
Rüzgârlar fırtınalar kesecek önünü,
Bir hüt hüt kuşuna söz dinletemeyeceksin,
Huma olsan, kartal olsan, şahin olsan ne çıkar,
Kırılacak kanatların günün birinde.
Eğer amel defterinde sevapların fazla değilse,
Eğer beyhude geçirmişsen bitmez sandığın yılları,
Vay sana vaylar sana,
Yunus olup çığlık atacaksın;
Muradıma, maksuduma ermezsem,
Eyvah bana, yazık bana, vah bana,
Son pişmanlığın fayda etmediği sırrına ermişsen,
Herkes ağladığında sen güleceksin.
Ölümsüz gerçeği ölmeden bileceksin.
…………………………………………
Gün gelecek herkes unutacak seni,
Bana da bir Fatiha okuyacak yok mu diyeceksin,
İşte o zaman öleceksin.

02/03/2012