.
çoook eskilerden bir kadın tanırım
otuz yaşlarında sekiz çocuk doğurmuş
çeviz silkimi bir günde
beş sağ yavrusun arkasında bırakıp hayata gözlerini yummuş
o kadın
o gencecik güzel kadın
anamdı benim
on yaşımdaydım
anne sevgisini öğrenmeden
bilmeden ölüm ayrılığını
bütün gece amcamın evinde ağladım.
gel son defa ananı gör deseler de
ölü yüzünü görmek istemedim anamın

ben bir kadın daha tanırım
uzun boylu nurlu yüzü altın gibi yüreği vardı
anam kadar, hatta anamdan da güzel bir kadındı
çocukları çok severdi
çok da cömertti
sünger gibi ekmek yapardı
yaptığı yemeklerden komşularımıza pay verirdi
o kadın
o güzel kadın benim babaannemdi.
sonunda çok hastalandı
yatalaktı sekiz ay
ağabeyimle benim kollarımda can verdi
inanın ölümüne herkes “çok şükür” dedi
sevindi
baktım kimsenin gözünde yaş yoktu.
gittim bahçede ağladım
kabullenemezdim evimizde babaannemin yokluğunu

bir kadın daha tanırım
çok garip bir kadındı
güzel olmasına güzeldi ya
güzellik onun için tuz ekmek değildi, önemsemezdi
hiç ağlamazdı ama gülmezdi de
söyleyeceklerini bakışlarıyla söylerdi
sofra açardı beyine kendisi oturmazdı
ekmeyi bıçağı beyinin önüne koyardı
onun kesmesini beklerdi
sofraya beyinin ısrarlarıyla ancak otururdu
kendisinin bir bildiği vardı; saygı
içtenlikle korurdu onu
o kadın
o kadın benim rahmetli eşimdi
bir oğlan doğurdu bana
onu çok severdi
titrerdi üstüne
saatlerce birbirine sarılıp konuşurlardı
bir gün ben işteydim, balkondan düşmüş
belinden kolundan ameliyatlar geçirdi
yarası bir türlü kapanmadı
yedi sene çektikten sonra oğlunu da, beni de bırakıp gitti
Geçenlerde oğlumu evlendirdim
tebrik edenler hep resim çektirdi
ben de tabii
ben oğlumun yanına durdum
gelinimin bir yanı boştu
o kadın için
eşim için
oğlumun anası için içim ağladı

bu gün kadınlar günü
ben kadınların hepsini, hepsini
hepsini çok severim
yüzleriniz mutluluk gülümsesin
yürekleriniz sevgiyle dolsun
kadınlar gününüz kutlu olsun